28 Ekim 2011 Cuma

Yaşamak

Yaşamak, her şeye rağmen hayata tutunmak.  Bazen hayattan beklentilerinizdir sizi bağlayan, bazen ise sevdiklerinizle geçirdiğiniz bir andır. Aslında nefes alabilmektir,  hayata tutunmak.

Nefes anlık bir olay gibi görünse de, hayatla tek bağımızdır. Almadığınız an hayatla tüm bağlar kopmuştur.  Nefes aldıkça, hayatla ilk bağı kurmaya başlarız, bizler bunu düşünmeyiz, her zaman farklı beklentiler içine girerek, hayatımızı manasız bir hale getirmek için var gücümüzle uğraşırız. Başkasında gördüğümüz,  bizde olmayan herhangi bir şey bile bizi huzursuz etmeye yeter de artar  bile. Ya da mevki beklentileri, ya da aldı desinler diye fuzuli harcanan paralar, bu örnekleri, istediğiniz kadar arttırabilirsiniz. Kişilerin beklentilerine göre, hayatın anlamsız olma nedenleri değişir.

Bu olumsuzluklar içinde yaşarken, elinizde olmayan bir felaketle karşılaştığınızda, ne yapacağınızı bilmezsiniz. Bocalamaya başlarsınız, sadece nefes alabilmeyi istersiniz, gözünüz hiç bir şeyi görmez, nefes almak, sadece derin bir nefes..
Hırslarınızı, isteklerinizi unutmuşsunuzdur bile,  para bile aklınıza gelmez, o anda biri çıksa dünyaları sana vereceğim dese, istemezsiniz.Tek istediğiniz nefes alabilmek ve bir daha sevdiklerinizi görebilmektir.  

Bir elin size uzanmasını beklersiniz, birilerin sesinizi duymasını. Bu el sizin nefesinizdir. El uzatmak düşene, el uzatmak ağlayana, el uzatmak, acıyı paylaşmak için, dertlere ortak olmak için. Halkımızın bu yardım severliğini, duyarlılığı hiçbir halkta yoktur.
Evet, tüm bu sözler,  Van depreminde yaşadığımız acılarımızı dile geliş şekli. Bazen öyle sözlerle karşılaşıyoruz ki, yaşadığımız acılar duyduğumuz sözlerin yanında hiç kalıyor. Bu sözlerden bazıları; Tüm yapılanlar karşısında yine yardım ettik, sen düştüğün zaman bende sana yardım ederim gibi, gibi.
Gönül yaralayıcı sözler, bilmeden ayrımı teşvik eden sözler bunlar. Bir düşünelim yardım ettiğimiz kim, biziz yani kendimize, kardeşimize yardım ettik.
Sen düşersen ne demek, sende kendine, kardeşine yardım ediyorsun demektir. Seni beni yok bu işin, bizi var. Bu topraklarda biz olduk, biz olacağız el ele hep birlikte, güzel günler göreceğiz.
Etnik ayrılık yarasını, çıkarları için kaşıyanlara inat, her kaşıdıkların da, daha fazla kenetlenip yaramızı yine birlikte saracağız. Bu coğrafyada doğusunu bilmem, batısını bilmem sadece doğudan batıya uzanan tek bir Anadolu’yu bilirim. 
Dalları her tarafa uzanan koca çınardır.  Gölgesi hepimize yeter.

Türkan Kebeci
turkankebeci@gmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder