23 Ağustos 2018 Perşembe

Karadeniz de ki Kapışma Başka Alanlara Yansır mı?


İngiltere, Karadeniz’deki NATO hava sahasının yakınında Rus Su-30 Flanker jetlerinin engellendiğini açıkladı.
İngiliz Typhoon savaş uçakları, geçen ay da Karadeniz üstünde Rus jetlerinin önünü kesmişti. Bu durum karşısında  Rusya lideri Putin de “NATO’nun askeri alt yapıları Rusya sınırına doğru hareket ediyor,  misillemede bulunacağız. Askeri varlığını Rus sınırlarına doğru yaklaştıran NATO’ya karşılık olarak Rus ordusunun da kendi altyapısını güçlendireceğini belirtip bunun doğal olduğunu ifade etti”. Bu olayların hemen üzerine ABD’nin Rusya’ya ekonomik yaptırımları var. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD’nin ülkesine karşı aldığı yeni yaptırım kararlarına ilişkin olarak, “Rusya gibi bir ülkeye yaptırım uygulamanın hem beyhude hem de ters tepecek bir çaba olduğunu vurguladı.
Hint basını;  Hindistan’ın, ABD’nin baskılarına karşın Rusya’dan S-400 hava savunma sistemleri satın almak için yürüttüğü görüşmelere devam edeceğini yazdı.
Daha önce ABD’li yetkililer, Rusya’dan S-400 sistemi satın alması halinde Hindistan’a yaptırım uygulanabileceği tehdidinde bulunmuştu.
Şimdi gelelim 17 Temmuz Nato toplantısına; Nato toplantısı sırasında CBS tekevizyonuna katılan gazeteci Bremmer ABD Başkanı Trump’ın toplantı sırasında çok sinirli olduğunu belirterek “Trump toplantıda liderlerden daha fazla harcama için taahhüt alamadı. Birçoğu parlamentodan izin almalıyız, devam eden bir sürecimiz var, size daha fazla harcama yapacağımızı söylemeyiz diyordu. Trump, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a döndü ve şöyle dedi: Erdoğan dışındaki hiç kimse işini düzgün yapmıyor. Sonra da Erdoğan’la yumruk tokuşturdu” bu sahneyi yazılı ve görsel basında okuduk ve izledik. Yukarıda  ki fotoğraf da Nato toplantısından bir kare.
Washington Post gazetesinde yayınlanan haberde, Trump ile Erdoğan’ın NATO Zirvesi’nde, İsrail’de tutuklu bulunan Ebru Özkan’ın serbest kalması karşılığında Rahip Brunson’ın bırakılması konusunda anlaştıkları ileri sürüldü. Türk Dışişleri Bakanlığı bu iddiayı yalanlayarak, böyle bir anlaşmanın olmadığını bildirdi. İki yıldır tutuklu bulunan Brunson ABD ile Türkiye arasında sorun olmadı da ev hapsine çıkarılınca neden sorun oldu?  Acaba Washington Post’un haberine göre Trump İle Erdoğan arasında anlaşmaya varıldı ve serbest bırakılmaması üzerine Türkiye sözünde durmadığı için mi Brunson kriz haline getirildi.
Brunson krizine biraz ara verelim ve Dünya da başka bir oluşuma göz atalım. BRICS diye bir oluşum var bu gün.
BRICS; Yükselen piyasa ekonomisi içinde önde gelen beş ekonominin, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika’nın baş harflerinin bir araya gelmesiyle oluşturulan bir kısaltma.  BRICS gruplandırmasını yapan Goldman Sachs analisti Jim O’Neill dir.
Bu yıl 10’uncusu gerçekleşen BRICS  zirvesi, “Afrika’da BRICS: 4. Sanayi Devrimi’nde kapsayıcı büyüme ve refah paylaşımı için iş birliği” temasıyla toplanarak yeni bir güç merkezi olma yolunda önemli bir adım atıldı.
Türkiye,  BRICS’ e  üyesi olmamasına rağmen liderler zirvesine özel olarak davet edildi. Güçlü ve etkin ekonomik yapısıyla nüfuz alanını artıran BRICS birliğinin daveti, Türkiye ekonomisi için çok önemli bir fırsat olarak değerlendirebilir.
Bu da Türkiye için çok güzel bir adım,  gelelim BRICS gruplandırmasını yapan Jim O’ Neill kim? Goldman Sachs Amerikan Yatırım Bankası’nın Portföy Yönetimi Başkanı Jim O’Neill.  IMF ve Dünya Bankası’nın alternatifi olarak görülen BRICS nin kurulumunda ABD’nin parmağı mı var?
Rusya, Natoya karşı ordusunu güçlendirme kararı alıyor Karadeniz üzerinde Jetlerin kapışmalarıyla Karadeniz de sular ısınırken, Rusya’dan alacağımız S- 400 Füzeleri ve son ekonomik krizle Çin ve Rusya’nın Türkiye’nin yanında durması göz önünde bulundurusak ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD’ye meydan okumasını düşününce ipler gerildi dersek yanılmayız lakin Nato toplantısında Trump, Cumhurbaşkanı için işini düzgün yapan lider demişti. Bu sözü yabana atamayız. Nato’ya karşı duran Putin ama Türkiye Nato’nun üyesi?
Amerika ile Rusya arsında gerilen ilişkilerde Nato üyesi Türkiye kimin yanında duracak?
Kötüye giden ekonomik uygulamaların sorumlularını  Brunson kamuflaj etti.
Trump dünyanın bir ucunda Putin diğer ucunda Dünyayı sallayıp duruyorlar, arada Türkiye.
https://www.ulusalpost.com     https://www.diplomatikstrateji.com
https://tr.sputniknews.com      www.salom.com.tr   https://www.sabah.com.t

21 Ağustos 2018 Salı

Yemen Ve Bayram


Yazıyı okumadan önce haritaya bir göz atın, lütfen. Suudi Arabistan'ın yanı başı Yemen.
Bayram paylaşmaktır diyerek bayram mesajı ile bayram kutlamalarını yaptık. Gelelim konun özüne; ne kadar paylaştık? Bana kalırsa paylaşım noktasına gelince biraz kısır bir döngüde dolanıp duruyoruz. İşte size rakamlar ile paylaşmanın boyutu. Dinimizin beş şartından biride hac vecibesidir. Hac vecibesi de kurban bayramı ile birleşir. Hac ibadetini yerine getirmek için 164 ülkeden iki milyonu aşkın kişi Suudi Arabistan’ın Mekke kentinde Arafat'ta buluştu. Suudi yetkililerin verdiği yasal rakam 2 milyon 85 bin 238 kişidir. Bu rakamdan yola çıkarak bu kadar kurban kesilmiştir. Peki Suudi Arabistan'ın yanı başında Yemen var. Ne olmuş Yemen'e mi diyorsunuz? Yemende insanlar açlıktan kırılıyor. Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Mark Lowcock, Yemen'deki insani krize ilişkin, "Yaklaşık 8,4 milyon kişi gıda güvensizliği ve şiddetli açlık tehlikesi altında. Şartlar iyileşmezse yıl sonuna kadar 10 milyon kişi daha bu kategoriye girecek." uyarısında bulundu.
Evet, şimdi sormak lazım komşun açlık çekiyor ve insanlar açlıktan ölürken, bayramı yaşamak mümkün mü?
Yanı başımızda insanlar ölüyor, yanı başımızda 2 milyon hayvan kurban ediliyor. Suudiler bu etleri ne yapıyor? Yada küçük şeyler için fetva veren diyanet 164 Müslüman ülke ile birliği kurup sadece bir yıl Hac vecibesi için kesilen kurbanların etlerini Yemen'e ulaştırmak için Suudilere baskı yapıp açlık çeken insanlara ulaştıramaz mı? Coğrafyanın güçlü ülkesi değil miyiz?
Ey! diyerek seslenen nidayı bekliyorum bu konuya bir el atsın.
Dünya lideri olmak kolay değil vesselam...

16 Ağustos 2018 Perşembe

Bu gün 17 Ağustos 2018,



17 Ağustos 1999 Gölcük depremin üzerinden tam 19 yıl geçti. Gelin 19 yıl öncesine gidelim ve neler olmuştu bir hatırlayalım.
Kocaeli depremi, tüm Marmara Bölgesi’nde, Ankara’dan İzmir’e kadar geniş bir alanda hissedildi. Resmi raporlara göre, 18.373 ölüm, 23.781 yaralı oldu. 505 kişi sakat kaldı. 285.211 ev, 42.902 iş yeri hasar görürken 96 bin 796 konut ve 15 bin 939 işyeri yıkıldı. 107 bin 315 konut ise orta derecede hasar gördü. Orta hasarlı işyeri sayısı ise 16 bin 316 oldu. Depremin bu kadar çok can kaybına yol açmasının sebebi olarak kaçak yapılar, standartlara uygun olmayan binalar ve daha ucuza mal etmek için malzemeden çalan müteahhitler gösterildi. Yapım hatalarından çöken binaların müteahhitlerine yaklaşık 2100 dava açıldı. Deprem den  sonra, zorunlu deprem sigortası gibi bir takım düzenlemeler getirildi ve halkın bilinçlendirilmesi için çalışmalar yapıldı.  Deprem sonrasında toplanma alanları gündeme geldi ve yaklaşık 15 milyon nüfusa sahip İstanbul’da olası bir deprem de toplanma alanları daha fazla önem taşıdığı için 17 Ağustos depreminden sonra İstanbul’da 480’in üzerinde toplanma alanları oluşturuldu. Binalar yeni deprem yönetmeliğine göre kontrolleri sıklaştırılmıştı.
Bu kadar hatırlatmadan sonra gelelim bu güne neler değişti;
480 üzerinde olan toplanma alanların en az 270’in üzerinde ki yerler imara açıldı. İşte bilir kişi açıklaması; İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Cemal Gökçe 1999 depreminden sonra belirlenen  acil toplanma alanları sayısının 493 olduğunu belirtti. Gökçe, “Marmara Forum AVM, İstanbul Forum AVM, Karayolları 17. Bölge Müdürlüğü’nün yeri, 46 dönümlük İETT arazisi, Kadıköy’de eski Otosan fabrikasının bulunduğu yer, bugün gökdelenlerin ve alışveriş merkezlerinin bulunduğu eski meteoroloji binasının olduğu alan toplanma alanı olarak belirlenmişti. Ama ne yazık buralar gibi mevcut yerler ranta kurban edildi” diyor.
Ve rant alanları; Şişli, Bahçelievler, Zeytinburnu, Üsküdar, Tuzla, Maltepe, Esenler, Bağcılar, Bakırköy, Beşiktaş, Gaziosmanpaşa ilçelerindeki acil toplanma alanlarına 5 AVM, 5 rezidans ve 8 lüks site inşa edildi.
Gelelim hakkında dava açılan müteahhitler; Bu müteahhitlerin en ünlüsü Yalova’nın Çınarcık İlçesi’nde inşa ettiği konutların yıkılması sonucu 195 kişinin ölümünden sorumlu tutularak 18 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan müteahhit Veli Göçer, cezasının 12 yılını doldurup 2011 yılında tahliye oldu. Zaten açılan 2100 davalı müteahhit kısa bir süre sonra dışardaydı.
Can kaybının en önemli nedeni kaçak yapılardı. Peki kaçak yapılara izin verilmediğini düşünüyorsunuz değil mi? İşte size İMAR AFFI dediğimiz ama hükümet tarafından ısrarla kaçak yapıların affını öngören İMAR BARIŞI için 2 milyondan fazla başvuru yapılmış. Gelinen nokta kaçak yapılara izin vermemek yerine kaçak yapılardan para almak tercih edildiği ortada.
Bir defaya mahsus alınan vergi de hala alınıyor değil mi?
O gece ben uyuyordum, kardeşim yazı yazıyordu. Şimdi ben yazıyorum ve hala kulaklarımdan silinmeyen ‘Sesimi Duyan Var mı?’ Sokaklarda yatan binlerce insan…
Resimlerde ki çaresizlik, acı ve gözyaşı…