16 Ocak 2013 Çarşamba

Paris Ve Gelişmeler



                Yaşadığımız Arap baharı yavaş yavaş neticeye bağlanıyor.  Arap baharın ana teması demokrasi, insan hakları, barış, özgürlük kavramları idi. Tarihimize bir bakarsak bu kavramlara bizler yabancı değiliz. Tanzimat fermanın ilan edilmesinde asıl amaç dış baskıları azaltmak,  gayrimüslim ve yabancılar hedef alınarak çıkarılan fermandır.  Ana tema daha fazla özgürlük, eşitlik tabi ki. Daha fazla özgürlüğün sonucu Osmanlının parçalanma süresi hızlanmıştır. Fermanın sonuçları; toprak kaybı, iç işlerimize müdahale etme ve borçlanma. I. ve II. Meşrutiyetin ana teması özgürlük,  sonuçları toprak kaybı ve azınlıkların toprak istekleri sonucunda taşkınlıkları..

Gelelim Arap baharının ana teması özgürlük,  sonuçları Kürt devletinin kurulması için ülkelerin sınır değişikliği. Sınır değişikliğine uğrayacak ülkeler; Irak, İran, Suriye ve Türkiye
Özgürlük ve demokrasi bu dört ülke için geçerli, diğer Arap ülkeleri için demokrasi, özgürlük önemli değildir. Yaklaşık olarak, İran’ın %7 si, Irak’ın % 18,Suriye’nin % 10 nu ve Türkiye’nin % 9’u Kürt tür. Irak ta, istenilen tamam şimdi sıra Suriye dedir. Türkiye de  ise Kürt açılımı ile gelinen nokta bellidir. Pkk’nın kurucuları arasında yer alan 3 kişinin Paris de öldürülmesine değişik açıklamalar yapılmakta.
1.      Barış sürecine engel olmak isteyen güçler deniyor.
2.      Esad’ın Kürtleri Özgür Suriye Ordusuna karşı kullandığı için barış görüşmelerini istemeyeceği
3.      Fransa’nın  Suriye de ki etkinliğini arttırmak ve Türkiye’nin Kürtler üzerinde hakimiyet kurarak güçlenmesini istememesi
4.      PKK nın iç hesaplaşması
5.       Türkiye’nin Kuzey Irak ile yakınlığı, enerji antlaşmalarından dolayı ABD’nin duyduğu rahatsızlık,

Yukarıda ki tüm maddeler süreci bozmak için geçerli nedenlerdir. Fakat olaya iki açıdan bakmamız gerektiğini düşünüyorum.
*Bu örgüt siyasi oluşumun dışında uyuşturucu, silah kaçakçılığı ile bağlantılı olduğu malum, pkk üzerinden bu pastadan payını alan güçler görüşmeler yüzünden paylarından vaz geçmek istemeyeceklerdir.
*Bu infaz bilerek işlenmiş olabilir; Irakta Amerika sonrası yönetimin başına Malikinin geçmesine Amerika ve Türkiye engel olamadı. Malikiyi etkisizleştirmek için Amerika Türkiye’nin Kuzey Irak Kürt devleti ile ilişkilerini geliştirmesini bizzat istiyordu ve bilindiği gibi bu bölgede ki Kürt oluşumuna hamilik yapacağını açıkça beyan etmiştir. Enerji anlaşmalarından sonra Amerika Türkiye ye uyarıda bulunup Bağdat yönetiminin onayı alınması gerektiğini bildirdi. Yani Amerika geri adım atar gibi görünmektedir.
Ülke içinde ise  müzakere adı verilen durum son aşamalarına gelmiş bulunsa da, bu durum halka rahatsızlık vermekte ve AKP’ nin seçimlerde oy kaybetmesine neden olma olasılığı çok fazladır.  Üç kişinin ölümü sürece sekte vurmayacak aslında yapılmak istenilenler daha sancısız olarak yapılacak ve AKP oy kaybetmeyecek. Sürecin hızlanması Amerika’nın istediği bir durum,  çünkü coğrafya da engüçlü engel İran ve güçlü AKP ye ihtiyacı var. Zayıflayan AKP işine yaramayacak. Süreci hızlandırmak  ve AKP’ yi haklı çıkarmak için bir eyleme ihtiyaç var. 11 Eylül saldırılarında ki gibi. Ülke içinde propaganda şu olacak
      *Biz barışı sağlamak için uğraşıyoruz fakat bize mani olmaya çalışıyorlar, biz yolumuzdan dönmedik.

Sonuç olarak bize yabancıların özgürlük, insan hakları adı altında getirilen her uygulaması toprak kaybına neden olmuştur. 

Ulusumuzun kurduğu devletin alınyazısına, bağımsızlığına, kimseyi karıştırmayız. Milletimizin menfaatleriyle ilgili hususlarda yabancıların fikirlerinin önemi yoktur. Biz, gidişatımızı yabancıların görüşlerine uydurma güçsüzlüğünü, kötü görenlerdeniz!’ 

Mustafa Kemâl ATATÜRK - NUTUK

turkankebeci@gmail.com