Güney sınırımızda hareketlilik başladı. Tampon bölge kurma faaliyetleri
hem tarafımızdan hem de Amerika ve destek veren ülkeler tarafından dile
getirilmeye başlandı.
Bu tampon bölgenin bize getirdiği sıkıntıları Irak olayında
yaşadık. Hatırlanacağı gibi oluşturulan tampon bölgenin güvenliği Irak
tarafından sağlanamayınca şu meşhur 36. Paralel kırmızıçizgi olarak
belirlenmişti. Güvenliğin sağlanabilmesi için, dönemin Jandarma komutanı, Barzani, Talabani, Saddam arsında görüşmeler
yapmaya başlamıştı. Bu uzlaşının
Amerika’ya bildirilmesi sonucunda nedeni
bilinmeyen uçak kazası ve Cumhurbaşkanın ölümü.
Güvenliği sağlamak için çekiç güç bölgeye yerleştirildi. Çekiç gücün,
pkk ya verdiği destekler
sonucunda, arkası kesilmeyen saldırı eylemleri, düzenlenen operasyonlar
verdiğimiz şehitlerimiz, terör yüzünden bütçeden aktarılan milyon dolarlar ve
yöre halkının çektiği sıkıntılar. Bu güne kadar biz Irak bütünlüğünden
bahsettik. Irak üç bölgeye parçalandı ve kan akmaya devam ediyor. Hatırlarsak
müdahalenin nedeni nükleer silahlardı.
Bu geçmişte yaşadığımız olaylar, gelelim
bu güne, neler oluyor acaba;
Şimdi Türkiye sınırı boyunca Suriye şehirlerini pkk kontrol
altına aldı. Yine basından takip ettiğimize göre 3000 bine yakın eğitimli
silahlı pkk Kuzey Iraktan getirilip buralara yerleştirildi. Ocak ayından
itibaren sınırdan sızıp eylemler yapıyorlar.
Sınırımızda biriken sözde sığınmacıların yaptığı eylemleri de
bilmeyenimiz yok. En son vukuatları kampta polisi rehin alıp, bayrağımızı
indirip kendi bayraklarını çekmeleri olmuştur. Devletimiz tarafından önümüzde
ki günlerde sınıra daha fazla mülteci
geleceğini göz önünde bulundurarak hazırlıklara başladılar. Şu anda ki sayıları
yanılmıyorsam 40.000 geçti. Denetim
altına aldığı bu illerde pkk bayrağı taşımayan araçlar Halep’e geçemiyor.
Şimdi biz ne yapıyoruz; Gelecek sığınmacılara hazırlık
yapıyoruz, pervasız davranışlara güvenlik görevleri göz yumuyor. Suriye’nin
bütünlüğünü savunuyoruz, Kurulmaya başlanan Kürt devletinin, kuramazlar edası
ile davranıyoruz. Meydan okuyoruz.
Peki neler olacak;
Yeni gelen sığınmacılara kamplar
kurulacak buranın güvenliğini sağlamak için tampon bölge oluşturulacak.
Güvenlik problemi yaşayacak olan
bu bölgeye Nato ve Amerikan askerleri yerleştirilecek. Bu güç büyük ihtimalle adına ya demokrasi
diyecek yada barış gücü diyecek.
Bu güç tarafından burada ki pkk
ya destek verilecek, kargaşa ortamı oluşturulacak.
Güney de Kürt devleti kurulacak.
Güney sınırımızda operasyonlar
başlayacak, bu operasyonlara ekonomik
aktarımlar, şehitlerimiz.
Suriye’nin toprak bütünlüğünü
savunacağız, fakat Suriye üçe bölünecek
Müdahale nedeni kimyasal silahlar
ve demokrasi getirmek.
Etnik yapısı; % 88 Arap, % 6 Kürt, % 2.8
Ermeni, % 1 Türk, % 1 Rum, Süryani, Keldaniler, Çerkez, Yahudi
Dini yapısı; % 74 Sünni, % 16 Alevi, Şii ve
diğer mezhepler, % 10 Hıristiyan, % 3 Dürzi ler bu yapıya bakılırsa, dini
yapıya göre bölmek işlerine gelir. Çünkü din veya mezhep olgusunu kullanarak
kargaşa çıkarmak bu bölgede çok daha kolay.
Yıllarca Kürtleri bir birine
kırdıran emperyalist güçler bu sefer Kürtleri birleştirme faaliyeti içindeler,
hatta güney sınırımızdan koparılan barçada da 3. Bölüm Kürt devleti yer alacak.
Arap baharı adı altında başlatılan coğrafyayı
şekillendirme sonucunda, ABD ye destek olan S. Arabistan, Katar, Kuveyt, Arap
birliği ülkelerin haricinde diğer İslam ülkelerin Türkiye düşmanlığı oluşacak,
Amerika çekilecek , düşman olarak biz kalacağız.
Bunlara neden ses çıkarılmıyor;
Bu oluşum için önceden verilen sözler veya
anlaşmalar olabilir
Ekonomik gücün devam etmesi için sıcak para
akışının ve yabancı yatırımların devam etmesi gereklidir. Ekonomik kriz
hükümetin sonunu getirir.
Muhalefetin gaflet için de bulunması. Bunun
sebebini anlamak mümkün değil, CHP nin Kürt açılımı ile AK partiyi çok
rahatlattı fakat yıllardır hükümetin içini dolduramadığı bir açılım ve CHP nin
bizim çözümümüz dediği fakat bir türlü açıklanmayan Kürt çözümü, her başı
sıkıştığında hükümete yardımcı olan bir muhalefete sahibiz.
Bu bir saçma teoridir; Bizim kardeşlerimiz güney bölgemizde bir Kürt
devletinin kurulmasını istemeyeceğini düşünüyorum. Bdp’nin faaliyetlerini, yıllardır
etle kemik olduğumuz halkımıza mal
etmemek gerekir. Tüm kamplar da ki sığınmacılar ortak bir eyleme girişme
faaliyetinde bulunursa, Kuzey Irak,
Suriye de ki ve içimizde ki pkk
taraftarları bu eylemlere destek verirlerse,
bu eylemi bastırmak için ve güvenliğimizi sağlamak için kullandığımız
askeri güç sonucunda, güvenlik sağlanmıyor, mültecileri korumak bahanesi ile
Nato gücü ülkemize yerleşip, içimizde ki üçüncü Kürt bölgesini kurabilir mi ne
dersiniz.
Türkan Kebeci
turkankebeci@gmail.com