12 Nisan 2012 Perşembe

Biz Bu Senaryoyu Daha Önce Gördük


Tampon bölge kurma çalışmaları için hazırlıklar yapılıyor.  Biz bu sahneyi daha önce gördük, Irağı parçalamak için uygulanan senaryonun aynısı oynanmakta, maalesef.  Irak sınırında oluşturulan tampon bölgeye çevik güçlerin yerleştirilmesi, yaşanan kargaşa, pkk olayları, çıkarılan huzursuzluklar, eroin ticareti, kaybettiğimiz kırmızı çizgilerimiz ve kurulan Kürt devleti. Biz bu olaylar gelişirken bile hep Irağın toprak bütünlüğünden  yana olduk, bütünlük söylemlerini hep yineledik. Kürt devleti kurulduktan sonrada yineledik. Yıllarca bu kargaşa ve olayların ekonomiye verdiği yük ise cabası. Tampon bölge oluştururken verilen yardım sözleri de havada kaldı..
Suriye sınırında ki tampon bölge oluşturulursa senaryo nasıl gelişecek. Bir kısmı Suriye de olan tampon bölgeyi,  yine kırmızı çizgilerle  belirleyeceğiz. Buraya sözde Suriyeli halkı yerleştireceğiz, Natonun  barış gücü gelecek buradaki huzuru sağlamak için, yardım sözlerini verecekler. Biz Suriyenin toprak bütünlüğünden yana olacağız, kargaşalıkları barış gücü değil karıştırma güzü devreye girecek , bizim Mehmetçik asayişi sağlayacak, ekonomiye kambur binecek. Sonunda BM karar alacak siz burada ki Kürtlerin güvenliğini sağlayamıyorsunuz biz el koyuyoruz, özerk bölge ilan edilecek. Coğrafya ise Sunni, Şii, Kürt, Dürziler ve diğer etnik gruplar arasında bölünecek.  Biz hala Suriyenin toprak bütünlüğünü korumalıyız şarkısını söylemeye devam edeceğiz. Türkiye nin toprakları çoktan parçalanmış olacak. Bu durum İran’a müdahale etmeye bile gerek bırakmayacaktır. Bu coğrafyada karışık olan etnik yapı İran da da karışıklığın zeminini teşkil etmektedir. İsrail Lübnana istediği gibi müdahale edebilecek, Suriye onun için bir engeldi. Coğrafya parçalanırken Arap birliği ve Suud, Katar kralları da bizim gibi demokrasiyi savunacaklar…..
Çini ikna turunda bulunan başkanımızın gazetelere verdiği demeci ( 12 Nisan Vatan gazetesinden alıntı)
BM’nin konuya eğilmesi istikametinde bir karar çıkıyor. Bu kararın arkasında durmak suretiyle bu işi yürütüyorlar. Biz bunu daha sıkı bir şekilde takip etmek suretiyle çalışmalarımızı yürüteceğiz. Tarafımıza gelen yaralılardan ölenlerin sayısı 4’e çıktı. Suriye tarafındaki rakam 10 bine yaklaştı. Durum içler acısı... Kentlerin harabe edilmesi, insanların acımasızca öldürülmesi, annelerin gözlerinin önünde... Bunları anlattım Çin tarafına... Hu Jintao (Çin Devlet Başkanı) başta olmak üzere... Durumu tasvip etmediklerini söylediler. Kendilerinin BM’de 8 veto kararı olduğunu, iki tanesinin Suriye’yle ilgili olduğunu onlara hatırlattım. Onların da opsiyonu şu anda bitmiş durumda. İnsani olmayan bir süreç işliyor.
Bu sözler insanlık için çok güzel fakat bu olayların çok fazlasını insanlık Irakta yaşadı, demokrasi getirmek adına, bir ülkenin geçmişini yok ettiler, çocukları, kadınları acımasızca katlettiler, ırzlarına geçtiler, yetim, öksüz kalanlar, sefalet çekenler. Görüntüyü beğenmedikleri için erkekleri kurşuna dizdiler, ahlaksız işkenceler yapılmadı mı?, Bu güce destek vermeyen meclise, başbakanın nasıl tepki verdiğini unutmadık. Iraklı bu işkenceyi yaşarken kılımız kıpırdamadı, Kerkük Türklerine soy kırım uygulanırken kulaklarımızı tıkadık. Suriyeli bu olayları yaşarken insanlık, Iraklı yaşarken sessizlik.
Iraklı anne ile Suriyeli annenin göz yaşlarının farklılığından kaynaklanıyorsa sözüm yok. Aşağıda ki link bu konu üzerine yapılan bir açıklamayı içermektedir.
 turkankebeci@gmail.com