4 Eylül 2017 Pazartesi

Minimalizm Nedir?



Son günlerde minimalizm kelimesini çok sık duymaya başladım. Kelime anlamı olarak daha az şeye sahip olmak anlamına geldiğini düşünüyordum ki yanılmışım.  Minimalizm felsefi  bakış açısına dayanan bir düşünce sistemi  olduğunu öğrendim. Bu düşünce sistemi; mutluluğun peşinden gitme şansına sahip olma düşüncesidir.  Günümüzde tüketim sistemi veya kapitalist sistem insanları mutlu olması için sürekli tüketime yönlendiriyor. Moda diye yakışsa da yakışmasa da alınan kıyafetler, her yıl piyasaya sürülen yeni model cep telefonları ve bilgisayarları almazsak olmaz, yada yeni model araba hırsımız, mantar gibi biten devasal alış veriş merkezleri, görsel basında sürekli tüketim için reklamlar bizleri çığırdan çıkararak tüketime yönlendirmektedir. Daha çok tüketmek için daha çok kazanmak zorundayız, bunun için daha çok çalışmalıyız. Kazanamazsak alamayacağız o zaman ne olacak?
Bireyin mutsuzluğu, depresyon, toplumdan uzaklaşma ve ulaşabilmek için bireysel suçlara
yönelme (hırsızlık, fuhuş, rüşvet vb) gelecektir.
Günümüzün insanoğlu değeri sahip olduğunuz şeyin ne kadar fazla olduğuna ve ne kadar pahalı olduğuna bakıyor. Yani değeriniz parayla ölçülüyor. Nasrettin Hoca bile’ Ye kürküm ye’ dediğine göre bu değer verme yıllar öncesinden paraya dayalıydı.
Oysa çağımız bilgi, bileşim çağını yaşarken bizler birey olarak hedeflerimizi gerçekleştirmeye odaklanmak yerine ne kadar parası olduğuna veya yeni çıkan şeylere sahip olup olmadığına odaklanıyoruz.
Oysa minimalist bir yaşamı benimsediğinizde, kıyafetlere veya hızlıca değişen stillere para harcamak yerine kendi ilgi alanlarınıza para harcamaya başlıyorsunuz. Minimalist yaşam size az ile mutlu olabilmeyi sağlıyor. Peki minimalist olmak için neler yapılabilir;
  1. Düzenli olarak para ve zaman harcadığınız şeyleri gözlemleyin.Kendinize “Bu harcamalardan vazgeçme şansım var mı” diye sorun.
  2. Sizi gergin yapan şeylerin farkına varın.Gerilimi artıran, bir şeyleri sürüncemede bırakmanıza neden olan, sabredemediğiniz şeyler neler? Bu şeyleri ve durumları azaltabilir misiniz? Ya da bu şeyler veya durumlarla ilgilenerek tamamen hayatınızdan çıkmasını sağlayabilir misiniz?
  3. Size zarar veren bir ilişkiye devam etmeyin.Eğer siz de birçok kişi gibiyseniz, kurduğunuz ilişkilerin yüzde 10’u sağlıklı, geri kalan yüzde 90’ı dramadır. Size iyi gelmeyen bu kişileri fark edin ve onlarla görüşmeyi kesin.
  4. İşinizi birkaç basit hedefe indirgeyin.Yaptığınız iş gerçekten ne ile ilgili? Gösterdiğiniz çabayı kendinizle özdeşleştirdiğinizde, işten kaynaklanan yükünüz yüzde 50 oranında azalır.
  5. Bir şey satın alırken çok amaçlı olmasına dikkat edin.Saatiniz tüm kıyafetlerinizle uyumlu olsun. Satın altığınız tişörtün tüm pantolonlarınızla uyumlu olmasına dikkat edin. Böylelikle hem daha az para harcamış hem de gardırobunuzun önünde daha az vakit geçirmiş olursunuz.
  6. Aldığınız elektronik bildirimlerin zaman aralığını artırın.Yeni gelen mesaj, mail, Twitter bildirimi, Facebook, yeni eklenen bir şarkı, arkadaşlık isteği, arayan bir tanıdık… Elektronik bildirimlerin sayısını azaltarak daha sakin bir hayata kavuşabilirsiniz.
  7. Başladığınız bir şeyi bitirin.Aynı anda 6 kitap okumak yerine elinize aldığınız kitabı bitirin, sonra diğerlerine başlayın.
Bu akım bana yıllar önce okuduğum Robin Sharma’nın ‘Ferrari’sini Satan Bilge’ kitabını hatırlattı.  Hayatınızda nelerden vaz geçebilirsiniz? Sizin de Ferrariniz olsa vaz geçebilir miydiniz?
Çılgınca tüketimden vazgeçin.
Türkân Kebeci Şahin
turkankebeci@gmail.com
kaynak: kaynak: http://www.uplifers.com

ARAKAN’DA NELER OLUYOR



Arakan  İslam ile Nasıl Tanıştı; Myanmar’ın yedi eyaletinden biridir. 8yy. da bölgeye gelen Arap tüccar tarafından İslamiyet ile tanışıyorlar. 1430 da Arkan İslam Devleti kuruluyor ve 1784’e kadar ayakta kalır ve Burma Krallığı tarafından yıkılır.  1989 askeri darbesi sonucunda Burma ismi Myanmar olarak değiştirilir.  1948 Yılına kadar İngilizlerin egemenliği altında kalır ve 1942 yılında Japon işgaline karşı mücadele ederler.
Peki Arakan Nerde;   261.218 km² yüzölçümü ile Güney Asya’da Endonezya’dan sonra en büyük ikinci devlettir. Ülke nüfusu 48.7 milyondur. Ülkenin resmi dili Birmanca olup resmi dil Budizm’dir. Hindistan ile Çin arasında yer alan ülkede her iki kültüründe izleri de görülmektedir. Resmi olarak 135 etnik grup yer almakta olup bu etnik grupların en büyükleri Şan (%8.5), Karen (6.2), Kaçin (%1.4), Rakhine (%4.5), Mon (%2.4), Çin (%2.2) ve Kayah (0.4)’tır.
Arakan Neden Önemli;

Dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi Çin bu özelliğini devam ettirebilmesi için daha fazla enerji kaynaklarını ihtiyacı var ve bu enerji kaynaklarını çeşitlendirmesi gerekiyor.  Hindistan da gelişen ekonomiye sahip. Ayrıca Arkan eyaletinin sahilinden başlayarak Myanmar boyunca yapılacak boru hattı ile Bengal körfezinin zengin petrol ve doğal gaz enerji kaynaklarının yanı sıra Ortadoğu ve Afrika dan tankerlerle gelen petrolün Çin’ taşınması sağlanacak. Buda hızla gelişen Çin ekonomisi için sağlanan enerji kaynakları büyümenin hızını kesmemiş olacak.
Petrol ve Doğalgazın yanı sıra Myanmar zengin maden yataklarına sahiptir. Dünya volfram üretiminin %20’si ve kobalt üretiminin %6’sı bu coğrafyada yapılmaktadır. BM Raporuna göre Myanmar’ın, dünyadaki haşhaş üretiminin yüzde 25’ini elinde bulunduran Afganistan’dan sonra en büyük üretici ülke olduğu kaydedildi.
Askeri darbesi sonrasında çeşitli Amerikan firmaları (Chevron, General Electric, Visa, 20th Century Fox gibi) ülkede yatırımlar yapmaya başlamış ve çeşitli imtiyazlar elde etmişlerdi. Çin’i kuşatmak ve kontrol etmek istemektedir.
Bütün bunlar olurken İngilizler boş durmayacak elbette İngiltere firması James Fisher and Sons ve Myanmar firmaları Arakanlı Müslümanların yaşadığı bölgede petrol ve gaz arama faaliyeti için ortak girişim başlattı.
Sonuç olarak; Çini kuşatmak ve ilerlemesini önlemek amacıyla bölgede kargaşa yaratılması en nihayetinde Çin’in boru hattını ve enerji güvenliğini tehlikeye sokmaktadır. Bu kargaşaların temelinde Müslümanlara karşı yapılan baskı ve zulme sessiz kalarak bölgeden uzaklaştırılmaları işine gelmektedir. ABD burada oluşan bir ayrıcalığı bölgede müttefiki durumunda bulunan ülkeler vasıtasıyla kaşıyarak derinleşmesi Çin’in enerji boru hattı için tehlike oluşturması işine gelmektedir.  Başta Cumhurbaşkanı Batının Arakan’a sessiz ve dilsiz kalması ve BM göreve çağırmakta. Bu göreve çağırma işi en nihayetinde Ortadoğu’dan tanıdık gelmektedir. İç karışıklığı bahane edilerek, getirilmek istenilen demokrasi, özgürlüklerin sonucunu Irak, Libya ve Suriye’de yaşamaktayız. Müslüman ülkeler bu zulme neden sessiz? Unutmayalım ki, sükut ikrardan gelirmiş. 
BOP Ortadoğu sınırlı değil genişletilmiş BOP’un sınırları Afrika ve Güney Asya’ya kadar uzanmaktadır.
Enerji için yayılmacı emperyalist düşünce insanlığın ezilmesini mubah görmektedir.
Türkân Kebeci Şahin