Afrika gezisiyle bazı şeylerin değiştiği aşikâr
dersem yanlış olmaz. Avrasya birliği ile güçler dengesi değişti. Avrasya
birliğinin oluşumu ilk defa 1994 yılında Kazakistan Devlet Başkanı Nur Sultan
Nazarbayev tarafından Moskova Üniversitesi'nde gündeme getirildi. Bu dönemde
Rusya tarafından dikkate alınmayan bu düşünceyi Putin 2011 yılında
sahiplendi. 18 Kasım 2011'de Kazakistan, Belarus ve Rusya tarafından
birliğin kurulmasına karar verildi. 29 Mayıs 2014'te Kazakistan’da üç ülke
tarafından imzalanan antlaşmaya göre birlik 2 Ocak 2015'te resmen kuruldu.
Dünyanın en büyük tüketim pazarı, enerji üretim kaynakları açısından güçler
dengesi Avrupa’dan Asya’ya kaymış oldu. Kazakistan ve Türkmenlerin, Çin ile yapmış olduğu petrol ve doğal gaz anlaşmaları
ile Çin enerji kaynaklarının %20 sini kullanıyor. Rusya’nın da Çinle yaptığı anlaşma
ile Çin enerji konusunda büyük bir avantaj elde etmiş oldu. Bunların haricinde
Kazakistan, Rusya, Çin ve Almanya arasında devreye giren ipek yolu projesi
bölgeye büyük bir canlılık getirecek. Hal böyle olunca Ortadoğu da dini ve
etnik yapıyı kullanarak kontrolünde tutan ABD gözünü Asya’ya dikti. ABD ile
birlikte hareket eden Türkiye ‘nin Ortadoğu’da uyguladığı Esad’ın Esede
dönüştüğü politika iflas etti. BOP olarak adlandırılan projede PKK ve PYD’yi
destekleyen Amerika’nın tutumu karşısında arkadan vurulduğunu veya
aldatıldığını söyleyen Türkiye yönünü Avrasya birliğine çevirdi. Suriye de Esadlı
bir çözüm arayışına olumlu bakmaya başladı ve S-400 füzelerin alımı için Rusya
ile yapılan anlaşma Nato’nun Türkiye’ye, Türkiye’nin ise Nato’ ya bakışını
değiştirdi. İran, Rusya ve Türkiye birliği ABD’nin Suriye de başarısızlığa
uğramasında en büyük etken olmuştur. Bu süreç içinde stratejik olarak en karlı
çıkan Rusya, Rusya’nın sıcak denizlere
inme arzusu Akdeniz deki Tartus limanına yerleşmesi ile gerçekleşmiştir. Bu
kısa bilgiden sonra gelelim bize;
·
ABD ile stratejik ortaklığımız kopma
noktasına geldi.
·
İncirlik üssünün kapatılması
tartışmaları
·
Nato dan çıkma konusu gündeme geldi
·
S-400 füzeleri anlaşması başta ABD ile
Avrupa’yı tedirgin etti
·
Tekrar Esad’a dönüş yaptık ve Suriye’de
Esad lı çözümlere evet dedik.
Bu gelişmeler ışığında
·
Astana görüşmeleri ile PYD’nin barış sürecinde masaya oturmayacak
·
İran ile ortak hareket Suriye de PKK ve
PYD büyük darbe vurdu.
·
IŞİD ve DEAŞ radikal İslam terör
örgütleri çökertildi
·
ÖSO başarısız oldu. Işid ve Deaş örgütü ile ABD yeni bir ordu kurdu.
·
Amerika yaptırım olarak Türkiye’ye vize
engelini getirdi.
ABD görülen Zarrab davasının kısa sürede çapraz
sorgusu yapıldı . Zarrab davası Türkiye’ye
ceza yaptırımı getireceği kesin olmakla birlikte birilerin canı yanacağı
ortada. Durum böyle olmasına rağmen ne hikmetse jüri on gündür karar veremiyor.
Hal böyle olunca Afrika gezisi dönüşü Esad terörist ilan edildi, vizeler
kalktı, ABD ile orta menzilli füze alım anlaşması imzalandı. Ne tesadüf değil
mi? Kısaca birilerine dokunacağı için Zarrab’ın karşılığında dış politika
söylemleri tamamen değişti.
Şimdi birde İran’a bir bakalım orada neler olmuş;
1950’lili yıllar soğuk savaşın yıllarının başıdır.
İranlı aydınların ve Sovyetler birliğinin etkisinde kalan Tudeh partisi’nin
etkisi ile İran’da Ulasalcı görüş hakim olduğu bir dönemde,
ulusalcı söylemleri ile Milli cephe grubunun lideri Muhammed
Musaddık sahnededir. Musaddık, 1933 yılında imzalanan Anglo- İran Petrol
şirketi( % 100 İngiliz petrol şirketidir, İsminde ki İran
kelimesinin bir anlamı yoktur) ile imzalanan petrol anlaşmalarına göre; İran’ın elde
edilen petrol den az kar aldığını iddia ederek , İran petrolün
millileştirilmesi için propagandalar başlatmış ve halk gösterileri sokağa
yayılmıştı. O dönemde ABD’li petrol şirketleri Suudi Arabistan ve Venezuella
petrollerin işletme karşılığında karın % 50 sini petrol sahibi ülkelere
vermesi, Musaddık’ın bu kararı almasında etkili olmuştur.
Musaddık 28 Nisan1951 yılında başbakan olur ve 30 Nisan’da, İran petrollerin
millileştirilmesi tasarısın meclisten geçirmiştir. Bu durum ile şahın ülkeden
kaçışı ve İngilizlerin darbe planları devreye girmeye başlamıştır. İngiltere o
dönemde ekonomik ve askeri açıdan zayıfladığı için sahne önündeki rolünü ABD’ye
bırakmıştır. Bu darbe planında ABD ile anlaşmıştır.
19 Ağustos 1953 yılında General Zahidi liderliğinde,
ikinci defa gerçekleştirilen darbe başarılı olmuş, Musaddık düşürülmüş ve Şah
Pehlevi geri dönmüştür. Başbakan olan Zahidi İran ile İngiliz
şirketi arasın da ki anlaşmazsızlık için ABD nin arabulucu olmasını istemiştir.
Arabuluculuk sonucunda İran petrollerin işletilmesi Anglo- Iranian Oil Company,
Royal Dutch, Fransız petrol şirketi ve beş Amerikan şirketi
tarafından paylaşılmıştır. Pehlevî
Hanedanı'nın ülkede yarattığı sosyo-ekonomik bunalım ve gelir adaletsizliği
çeşitli birtakım karışıklıklara sebep oldu.
1979 Yılında yaşanan İslami devrim( bana göre
darbe); Şahı devirmek için, daha fazla demokrasi, özgürlük
söylemleri ilk önce aydınlar arasında kulağa hoş
gelen bu sözlerle ve dış güçlerce desteklenen Humeyni.
Sonuç;
İran, Rusya ve Türkiye’nin ortak kararı Suriye’de muhalif güçler yenildi, IŞİD
ve DEAŞ dan bölge temizlendi. PKK ve PYD etkisiz hale geldi. ABD Suriye’de
hatta Orta Doğu’da kaybetti. ABD emperyalist politikalarını uygulayabilmesi için
bu birlikte çatlak yaratmak durumunda. Bir Amerika’ya bir Rusya’ya yönelmemiz
sonucunda tutarsız ve güvensiz ülke durumuna geldik. Afrika gezisinde terörist
Esad söylemi üzerine Rusya masaya PYD oturabilir dedi. Bırakın B,C planlarını
ileriye dönük coğrafyada söz sahibi olacak bir stratejik planımız bile yok.
Günü kurtaracak dış politika…
Perslere dayanan köklü bir devlet ve güçlü bir
orduya sahip İran da halk ekonomik sıkıntılardan dolayı sokaklar da. 2012 de
uygulanan ambargo sonucunda İran’ın petrol gelirlerinde % 40 azalma var. Bu
sadece iç karışıklık çıkarmak için başlatılan bir kıvılcım ki zaten Trump da ‘ "İran
yönetimi, kendini ifade hakkı da dahil kendi halkının haklarına saygı
göstermelidir.’’ açıklamasıyla doğruladığı gibi Beyaz Saray sözcüsü
tutuklamaları kınıyor.
Ne kadar bazı liderler BOP bitti deseler de
yanılıyorlar. Afrika ve Avrasya’yı içine alan daha büyük BOP devrede. Sahne de
yaşanan oyunlar ve oyuncalarıyla birlikte emperyalist senaryo devrede.
Kaynak; İran
ve Türkiye turkankebeci.blogspot.com.tr/dip köşe
Bekir Güney; Yeni güç alanı Avrasya Birliği ve
Türkiye