HALK
OYLAMASI İLE ÜLKEMİZ NEREYE GİDİYOR
16 Nisan’da yapılacak olan halk oylaması ile anayasa
da yapılan değişikliklere evet veya hayır diyeceğiz. Peki bu anayasa
değişikliği bize neler getirecek?
Cumhurbaşkanı, yardımcılarını,
bakanları atayıp görevden alabilecek aynı şekilde üst düzey bürokratları atama,
görevden alma yetkisine de sahip olacak. Kanun yapma yetkisine sahip olacak,
Ohal ilan edebilecek ve Kararname çıkartabilecek.
Milletlerarası antlaşmaları yapacak,
Türk Silahlı Kuvvetlerin her türlü koşulda kullanımı Cumhurbaşkanın iki dudağı
arasında olacak.
HSK’nın 6 üyesini Cumhurbaşkanı
atayacak. Yükseköğretim Kurulu üyelerinin yarısını seçmek, Üniversite
rektörlerini seçmek, Anayasa Mahkemesi üyelerinin yarısını, Danıştay üyelerinin
yarısını, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısını ve Hâkimler ve Savcılar Yüksek
Kurulu üyelerinin yarısını seçecek geri kalanı
meclis atayacak peki milletvekillerini kim atıyordu? O zaman yargı bağımsızlığı
değil yargı kendisini atayanın tarafında olmak zorunda kalacak. Yargı
bağımsız diyebilir misin?
Görüldüğü gibi tüm yetkiler bir kişi
de toplanıyorsa bu yönetim biçimine demokrasi denemez. Evet sistem yine
Cumhuriyet olacak ama yönetim Demokrasi olmayacak, Otokrasi olacaktır.
Otokrasi; Yönetici,
bütün siyasî yetkileri tek başına elinde bulundurur. İşte anayasa ile bizde tüm yetkileri
Cumhurbaşkanına veriyoruz.
Otokrat (buyurgan) rejimlerin temel özelliği, yönetimlerin
halk adına karar vermesi, kendine göre ve kendinin uygun gördüklerini dayatmasıdır.
Anayasa değişikliği bize buyuran, emir veren istediğini
uygulatan bir sistemi ve yöneticiyi başımıza getirecek. Bu kişinin Ahmet veya
Mehmet olması önemli değil.
Halkın kendisi için iyi, doğru ve güzel olanlara karar
vermesi, sorunlarının çözümlerini kendisinin üretmesi, kendisini yönetenleri
seçme hakkını ortadan kaldıracak.
Göstermelik, işlevlerini yitirmiş meclis olacak. İstiklal savaşımızda bile Büyük Taarruz ve Başkomutanlık
Meydan Muharebesinde, başkumandanlık görev süresi dolan Mustafa Kemal Atatürk
meclise gelip konuşmasıyla meclisi ikna edip görev süresinin iki ayda
uzatılmasını istedi. Irak müdahalesi sırasında Türk ordusunun Irağa girmesini
isteyen cumhurbaşkanına karşı bataklığa dönene Irağa askerimizin girmesini
T.B.M.M’nin engellediğini unutmayalım.
Elbette buradan size evet ya da hayır verin deme
yetkisine sahip değilim.
Sadece şunu söyleyebilirim başkanlık diye dayatılan
maddelerin detaylarını öğren, düşün sonra karar ver.
Evet de
bizim. Hayırda bizim.
Ama gelecek bizim değil. Çocuklarımızdan emanet
aldık.
Türkân Kebeci Şahin