ALDATILDIK MI?
Birileri savaş tamtamlarını çalmaya hazır beklerken, uçak olayı ile tamtamlara vurmaya başladılar. Ama sahne gerisi ile, sahne önü çok farklı oysa. Sahne önüne çıkan Amerika, Fransa ve Nato temsilcileri gerilimi düşürme mesajları vermekte. Biz bir kere kabadayılandık aldığımız desteğe dayanarak uçağı vurduk. Ben egemenliğimizi tehlikeye düşüren durumlara cevap vermeyelim demiyorum. Ebette vereceğiz. Ama neden şimdi? Sorusunu sormadan edemiyorum. Yaşanan çok daha başka olaylara ses çıkarmayan biz, neden şimdi bu davranışı yaptık. Biraz geriye gidip olayları bir hatırlayalım.
·
Bir
hafta önce gerçekleşen G-20 zirvesinde Rusya ile sıcak temaslar
·
23
Eylül 2015 Rusya’nın başkenti Moskova da 10 bin kişilik Merkez cami açılışı
yapıldı. Bu açılışı devlet Başkanı Vladimir
Putin ve Rusya Müftüler Konseyi Başkanı
Ravil Gaynuddin gerçekleştirdi. Açılış törenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas da katıldı. Tataristan
Cumhurbaşkanı Rustem Minnihanov, Çeçenistan lideri Ramazan Kadirov, İnguşetya
ve Dağıstan liderleri ile Müslüman ülkelerden çok sayıda temsilcinin yer aldığı
açılış törenine basının, hatta dünyanın ilgisi yoğundu. Erdoğan ve Putin’nin
samimi pozları dikkat çekti. Açılış töreninde bir konuşma yapan Rusya Devlet
Başkanı Putin de İslamiyet'in Rusya'nın geleneksel bir dini olduğunu,
milyonlarca Rus vatandaşının kendisini Müslüman olarak tanımladığını ifade
etti. Camii'nin Rusya'nın önemli merkezlerinden biri haine geleceğinden emin
olduğunu belirtti. Çok sıcak pozları görsel basından seyrettik..
· Lozan da verilmeyen 16 ada, Türk toprağı olmasına rağmen, AKP Hükümeti tarafından 2004 yılında işgal ve ilhakına sessiz kalınarak Yunanistan’a alenen verilen 16 ada ve 1 kayalık, Yunanistan Güney Ege bölgesindeki ada sayısını 14 ten 30’a çıkarttı. Ayrıca dönemin Başbakanı Türk Silahlı Kuvvetlerine işgali önlemek için direktif bile vermedi. Yunanistan’a adaların boşaltılması için nota bile gönderilmedi.
İzmir, Aydın ve Muğla il sınırları içerisinde bulunan bu adalarda Yunan Bayrağı dalgalanıyor, Yunan askerleri dolaşıyor. İşgal altındaki adalarımıza pasaport ile giriyoruz. Adalarımızın çevresindeki karasularımız Yunan Sahil Güvenlik Botları tarafından hergün ihlal ediliyor ( Sözcü gazetesinde Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri Albay Ümit Yalımın sözleri) Ege de denizinde 3 mille sınırlandırıldık.
· Yunanistan’da, 25 Ocak 2015 tarihinde yapılan seçimlerden sonra işbaşına gelen Çipras Hükümeti’in Savunma Bakanı Kammenos, 30 Ocak 2015 tarihinde Kardak Kayalıkları bölgesine helikopter ile gelerek denize çelenk bırakmıştır. Türk Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, hava sahası ihlali olmadığı belirtilmiştir.· IŞİD gibi diğer İslami terör örgütlerinin ve cihatçıların Suriye ye girip çıkmak için Türkiye’yi topraklarını ve sınırlarını kullandıklarını bilmeyen kalmadı. Kendilerini cihatçı olarak kabul eden Suriye muhalifleri Türkiye’nin hastanelerin de tedavi edildi. Basında çarşaf çarşaf resimleri ye aldı.
· Lozan da verilmeyen 16 ada, Türk toprağı olmasına rağmen, AKP Hükümeti tarafından 2004 yılında işgal ve ilhakına sessiz kalınarak Yunanistan’a alenen verilen 16 ada ve 1 kayalık, Yunanistan Güney Ege bölgesindeki ada sayısını 14 ten 30’a çıkarttı. Ayrıca dönemin Başbakanı Türk Silahlı Kuvvetlerine işgali önlemek için direktif bile vermedi. Yunanistan’a adaların boşaltılması için nota bile gönderilmedi.
İzmir, Aydın ve Muğla il sınırları içerisinde bulunan bu adalarda Yunan Bayrağı dalgalanıyor, Yunan askerleri dolaşıyor. İşgal altındaki adalarımıza pasaport ile giriyoruz. Adalarımızın çevresindeki karasularımız Yunan Sahil Güvenlik Botları tarafından hergün ihlal ediliyor ( Sözcü gazetesinde Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri Albay Ümit Yalımın sözleri) Ege de denizinde 3 mille sınırlandırıldık.
· Yunanistan’da, 25 Ocak 2015 tarihinde yapılan seçimlerden sonra işbaşına gelen Çipras Hükümeti’in Savunma Bakanı Kammenos, 30 Ocak 2015 tarihinde Kardak Kayalıkları bölgesine helikopter ile gelerek denize çelenk bırakmıştır. Türk Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, hava sahası ihlali olmadığı belirtilmiştir.· IŞİD gibi diğer İslami terör örgütlerinin ve cihatçıların Suriye ye girip çıkmak için Türkiye’yi topraklarını ve sınırlarını kullandıklarını bilmeyen kalmadı. Kendilerini cihatçı olarak kabul eden Suriye muhalifleri Türkiye’nin hastanelerin de tedavi edildi. Basında çarşaf çarşaf resimleri ye aldı.
·
Irağın işgalinden sonra; 22 Ağustos 2003, Telafer Katliamı, 9 Eylül 2004, Telafer Katliamı (yaşanan ikinci
katliam), 21 Şubat 2005, Musul Katliamı
24 Eylül 2005, Yengice Katliamı 10 Mart 2006, Karatepe Katliamı, 4 Haziran 2006, Kerkük Katliamı 13 Haziran
2006, Tavuk Katliamı 8 Haziran 2007, Amirli Katliamı 7 Temmuz 2007 katliamları
takip etmiştir. Saddam’ın devrilmesinden sonra Musul ve Kerkük teki
Türkmenlere yapılan baskılar ve zulümler sonucunda bulundukları yeri terk
etmeye zorlanarak demografik yapıyı değiştirmek için Kürtler yerleştirilmiştir.
Bu gün ise IŞİD bahane ederek Barzani güçleri Peşmergelerin Kerkük’e girerek şehri
ele geçirildiği bilinmektedir. Türk hükümeti bu konuda hiçbir yaptırım
uygulamadı aksine Barzani ile kol kola karelere poz verdiler ve ticari
anlaşmalar yapıldı.
· Açılım nedeniyle PKK’nın güçlenmesine, bölgede güvenlik güçlerini istismar edici davranışlara ve saldırılara ses çıkarılmadı. Bu gün ise mücadelede sonuna kadar gidileceği vurgulanıyor.
Yukarıda birkaç madde de ki olaylara bakınca, ülkemizin egemenliğine kastedilen birçok neden varken kayda değer bir yaptırımın yapılmadığı aşikârdır.Ne kadar mantıklı bulursunuz bilemem ama bir kaos ortamı yaratılarak, başkanlık sistemi mi dayatılacaktı, acaba?Tarihte gerek bizi gerekse Rusları destekleyerek bizleri savaşa itseler de, bu gün coğrafyada güçlü iki ülkenin birbirine çok ihtiyacı var.
· Açılım nedeniyle PKK’nın güçlenmesine, bölgede güvenlik güçlerini istismar edici davranışlara ve saldırılara ses çıkarılmadı. Bu gün ise mücadelede sonuna kadar gidileceği vurgulanıyor.
Yukarıda birkaç madde de ki olaylara bakınca, ülkemizin egemenliğine kastedilen birçok neden varken kayda değer bir yaptırımın yapılmadığı aşikârdır.Ne kadar mantıklı bulursunuz bilemem ama bir kaos ortamı yaratılarak, başkanlık sistemi mi dayatılacaktı, acaba?Tarihte gerek bizi gerekse Rusları destekleyerek bizleri savaşa itseler de, bu gün coğrafyada güçlü iki ülkenin birbirine çok ihtiyacı var.
Savaşı göze
alabileceklerini düşünmüyorum. Bir oyun planlandı ve iyi oyuna geldik.
Aldatıldık değil mi?