29 Nisan 2014 Salı

ÇOCUK İSTİSMARI

Son günlerde basında kaybolan çocuklarımız hakkında ki haberlerle üzülüyoruz.  Hazin sonlarını öğrendiğim zaman bu nasıl canilik diyorum.  Devlet olarak sahip çıkamadığımız çocuklarımıza bu suçları işleyenleri en ağır ceza ile yargılayalım. İdama karşıyım fakat çocuk ve kadınlara karşı işlenen cinayet ve zulümler karşısında idam cezasını destekleyenlerdenim.  Ceza caydırıcı olursa ve zamanında tecelli ederse bu tarz olayların önüne geçilecektir.

Aşağıdaki rakamsal veriler incelendiğinde olayın vahameti anlaşılacaktır.
TÜİK VERİLERİ:
2008 – 2011 kayıp çocuk sayısı 27 binden fazla
2008 – 2012 yılları arasında toplam kayıp çocuk sayısı 40.220
2008 – 2011 yılları arasında 5724 çocuk bulunmuş.

İÇ İŞLERİ BAKANLIĞIN VERİLERİNE GÖRE:
Kayıp çocuk sayısı 15900

YAKAD DERNEĞİNE GÖRE:
Kayıp çocuk sayısı 30.000

TÜİK göre 2012 yılında 12.474 kayıp ile en yüksek yıl.

Emniyet Müdürlüğünün 2008 yılında 4.517 kayıp başvuru var.
2012’de 12.474 kayıp başvuru.
2008’den 2011’ e göre  % 123 artış olmuştur. 

Yukarıda ki veriler ürkütücü.  Bu kayıplara devlet kurumlarından kaçan çocukların sayısının ne kadarı yansıyor bilmiyorum. En nihayetinde sayının az olmadığı muhtemeldir.  Özellikle aile, töre baskıları yüzünden evden kaçan 13-18 yaş grubu kız çocukları ilave edilmiştir. Aile içinde kadına ve çocuklara yönelik  istismarlar toplumun geleneklerinden kaynaklanan kol kırılır yen içinde kalır anlayışından dolayı bilmediğimiz çok vaka sayısı vardır. İstismarların artması ürkütücü.  Büyükler bu kadar mı canileşti veya gaddarlaştı. Muhafazakar olmakla övünen toplumda bu olayların,  artış göstermesine dayanarak, yeni muhafazakarlık tanımının yapılmasına ihtiyaç mı var? Bu suçların cezasını devlet caydırıcı hale getirmezse çocuklara karşı işlenen suç sayısında artış önümüzdeki yıllarda çok daha fazla olacaktır.
Çocuklardan bahsettiğimize göre iş gücü olarak kullanılan çocuk sayısına da değinmek iyi olur. 2012 verilerine göre; 6 – 17 yaş aralığın da 893.000 çalışan çocuğumuz var. 36 Çocuğumuz iş kazalarında hayatını kaybetti.

Sonuç olarak;  geleceğimiz olan çocuklara verdiğimiz değer değil, yaptıklarımız ortada.  Bir parça vicdan taşıyın insanım diye gezenler bumu insanlığınız?

2 yorum:

  1. Deveye demişler ki, "boynun niye eğri?"...

    YanıtlaSil
  2. Nerem doğru dediğine göre, ülkede ne doğru ki bu doğru olsun.

    YanıtlaSil