Maalesef
yapabileceğim fazla bir şey olmadığı için sadece okuduklarımı veya
düşüncelerimi yazıp paylaşabiliyorum. Bu günde yabancı bir yazarın
gözünden 1821 – 1922 tarihleri arasında yaşanan olayları konu alan kitabından
bazı bölümleri size aktarmaya çalışacağım.
ÖLÜM VE SÜRGÜN kitabının yazarı Prof. Justin McCarthy.
McCarthy kitabının ilk sayfasında ‘ Osmanlı Müslümanlarına karşı
yürütülen ulus olarak temizleme işlemi’ 1821 – 1921.
Kitapta Balkanlar’da katledilen Türkler anlatılmakta fakat ben size daha çok bu gün
için önemli olan Rusya’nın Slavlaştırma politikası doğrultusunda uyguladığı asimilasyonu
ve kullanılan Ermeniler hakkında ki verileri aktarmaya çalışacağım.
Rus baskısı yüzünden Kırım’dan ve komşu bölgelerden
Osmanlı İmparatorluğu ülkesine doğru ilk Tatar göçü 1722 de başladı. Sayıları 100.000’i
bulan bu ilk göç ve göçmenler hakkında çok az şey bilinir.
Nogay Tatarların göçü 1860’lı yıllar boyunca sürdü.
Kırım artık bir Müslüman ülkesi değildi. En azından 300.000 Tatar, topraklarını
Slav’lar ve diğer Hristiyanlar tarafından işgal edilmek üzere bırakarak, göç
etmişlerdir.
1827 – 1829 savaşlarında, doğuda Rusların Erivan yöresindeki
Müslüman Türkleri sürmesiyle buralara Ermeniler getirildi.
Savaşın ilk yılları boyunca, Osmanlılar tüm Doğu
Anadolu kapsamındaki Ermeni ayaklanmalarıyla uğraşıyorlardı. İlk 1914 Ağustosunda
Zeytun ( bu günkü Kahramanmaraş)
Ermeniler , Osmanlının askere alımına karşı çıkarak ayaklandılar.
Osmanlıya karşı çete savaşı yürüttüler. Osmanlı imparatorluğun savaşa gireceği
Ruslar tarafından anlaşılınca Doğu Anadolu da ki Ermeniler ayaklanmaya başladı.
Bu ayaklanma sırasında Ermenilerin silahları Osmanlıların kendi ordusuna
dağıttıklarından daha iyiydi. Kars- Ardahan- Artvin sınır bölgesinde, Van,
Erzurum, Bitlis vilayetlerinde çeteler kuruldu. Savaş ilan edilince Rusya’ya
gitmiş olan Anadolu Ermenileri İmparatorluğa geri dönerek çeteler e katıldılar.
Muş, Van, Bitlis’den gelme 6000-8000
arası Ermeni çetecileri Ruslar tarafından Kağızman’da toplanıp eğitildi. Anadolu Ermenilerinden 6000 çeteci Iğdır da
talim ettirildi. Sivas vilayetinden 30.000 silahlı adam Ermeni birliklerine
katılmıştır. Kalabalık çeteler halinde örgütlenip Müslüman köylerine ve Osmanlı
birliklerine saldırdılar. Köyler yakılıp yıkıldı ve yaşayanlar kıyımdan
geçirildi.
Zorunlu göçe çıkarmanın amacı, yoğun bulunan Ermeni
nüfus yoğunluğunu dengelemekti. Bu sebepten bölge nüfusu içinde Ermeni nüfusu
%10 nu geçmeyecekti. Bu göç sırasında
merkezi yönetim tarafından güvenlik tam anlamıyla sağlanamadı. Özellikle
görevlendirilen kolluk güçleri kafileye Kürtlerin silahlı saldırılarından
yeterince koruyamadı. Osmanlı Devleti bu gerçeği tanıdı ve Ermenilere karşı
işlenen bu suçlar için 1397 kişinin mahkum edildiğini gösteren belgeler
bulunmuştur.
19. ve 20. Yüzyıl savaşların tümünde Müslümanlar kıyımdan
geçirildiler ve yerlerin yurtlarını bırakıp gitmeye zorlandılar. Osmanlının
yenilgisi yalnız askeri ve siyasal alanda olmuyor, kitlesel nüfus hareketlerine ve ölümlere
neden oluyordu. Gerçekte ölümler sadece Müslümanların
ölümlerinden ibaret olmamıştır. Ölmüş
Yunanlıların, Bulgarların ve Ermenilerin sayısı ölen Türklerin sayısı
karşısında pek küçük oranda kalıyordu.
15. Yüzyıl Türkleri böyle hoşgörülü olmasa idiler,
19. Yüzyıl Türkleri kendi yerlerinde ve yurtlarında yaşamayı sürdürüyor
olabilirlerdi.
Savaş Ölenler Göçe Çıkanlar
Yunan ayaklanması 25.000 10.000
(yola çıkan)
Kafkas savaşları(1827-1828) Bilinmiyor 26.000 (Canlı kalan)
Kırımdan sürülme 75.000 3000.000 (Yola
çıkan)
Kafkasyadan sürülme 400.000 1.200.000
(Yola çıkan)
Bulgaristan (1877- 1878) 260.000
515.000 (Yola çıkan)
Doğu Savaş ( 1877- 1878) Bilinmiyor 70.000 (Canlı kalan)
Balkan Savaşları
1.450.000
410.000 (Yola çıkan)
Kafkasya (1905)
Bilinmiyor
----
Doğu Anadolu (1914-1921) 1.190.000
900.000 (İç göçmen)
Kafkasya ( 1914-1921) 410.000 270.000 (Yola çıkan)
Batı Anadolu (1914- 1921) 1.250.000 480.000**(Yola çıkan)
1.200.000 ( iç göçmen)
**Yunanistan Devleti ülkesi ile zorunlu nüfus
değişimi
Neden Yabancı kaynak diye sorabilirsiniz. Evet, bir
çok Türk Aydınımızın bu konuda yaptığı araştırma var. Yabancı
araştırmacılar bu konuda hep taraflı davranmışlardır. Yabancı araştırmalara
daha fazla ehemmiyet verildiği için bende okuduğum bu kaynakta ki bilgileri
sizle paylaşmak istedim.
Tabloda ki rakamsal veriler bile her şeyi açıklıyor.
Bu konuda verilen her tavizin sonuçları ülkemizi dönülmez yollara
sokacaktır. Taziyede bulunmak bile …
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder