17 Kasım 2011 Perşembe

Savaş



Savaş tamtamları çalıyor. Son günle de özellikle İngiliz gazetelerinde bu konuya yönelik çok fazla açıklama yayınlanıyor.
*  Uluslar arası Atom Enerji Kurumu* İran’ın atom bombası üretimi için gizli çalışmalarda bulunuyor* açıklaması ve  İngiliz istihbaratı, İran’ın üç ay içersinde atom bombası yapabileceği açıklaması üzerine İsmi gizli tutulan İngiliz istihbaratçı,  Daily Mail gazetesine,  İsrail’in,  İran’ı vurma planlarından bahsediyor.  Hava bombardımanı için üç rota çizilmiş; 1. Türkiye hava sahası 2. Suriye Irak hava sahası 3. Suudi Arabistan- Irak hava sahası
*İngiliz Guardian gazetesine,  Simon Tisdalı ise; Çoğunluğu Sünni nüfusun ülkede ki rejimden usanmış, Suriyeli Sünnilere, Türkiye model oluşturuyor. Esad’ın devrilmesi ardından laiklerin, Müslümanların ve farklı mezheplerin bir arada yaşayabilecekleri Türkiye alternatif bir model açıklaması yapılıyor

Bu açıklamalara bakıldığında, Orta doğuda çizilecek yeni harita için, belirlenen oyuncular rollerini oynamaya başlamışlar bile. Suriye için, Türkiye öne çıkarılmakta aslında Rusya- Çin ittifakına karşı kullanılıyoruz. Demokrasi kartı bitti şimdi laiklik kartını oynuyorlar. Suriye de şeriat ile yönetildiğini söylememiz mümkün değil.
Suriye’nin genel yapısını görmek için kaynaklarda ki bilgilere müracaat edersek;
Resmi adı: Suriye Arap Cumhuriyeti
İdari yönetim biçimi: Çok partili başkanlık tipi cumhuriyet, 13 Mart 1973’te kabul edilen anayasa ile yönetiliyor, sosyalist halk demokrasisi
Dini: Sadece açıklama yapılıyor, %74 Sünni Müslüman, Alevi, Şii ve diğer mezhepler %16, Hıristiyan %10, Dürzi %3
Etnik yapı: %88 Arap, % 6 Kürt, %2.8 Ermeni, %1 Türk, %1 Rum, Süryani, Keldaniler, Çerkez, Yahudi                                     

Görüldüğü gibi, Suriye birçok etnik yapıyı bünyesinde barındırıyor, bu yapıların bir arada yaşamama gibi durumları söz konusu değil. Dini yönetim yok ki, laiklik gelsin.  Bu kadar dini grup, bir arada yaşıyorsa,  laik bir yönetimin olduğunun göstergesi  değil midir.
 Demokrasi söylemlerini dile getiren İngiltere’ye bir bakarsak; yönetim şekli: Anayasal monarşi, sembolik dense de bir kraliçe var. Parlemanto  iki kısımdan oluşmakta; Avam kamarası, seçilmişlerden, Lordlar kamarası veraset ya da atama yoluyla oluşuyor. Kimse çıkıp demokrasi ve laikliği getirmekten lütfen bahsetmesin.

İran’ı vurma politikası için üç hava sahası belirlenmiş. İsrail ile aramızda ki problemler den dolayı, Türkiye’nin hava sahasını kullanmaları mümkün görünmüyor. Suriye- Irak hava sahası mümkün değil.  Geriye Suudi Arabistan- Irak hava sahası kalıyor. Suudi Arabistan, İran için bu teklifi düne kadar kabul etmeme olasılığı vardı. Suudi elçisinin, İranlı ajanlar tarafından suikast düzenleneceği iddiası, Suudi  Arabistan ile İran’ın arasını açtı. O zaman bu hava sahasının kullanım için hazır hale getirilmiştir.

Esad giderse ne olur. Hem dini, hem de etnik yapısı karışık olan Suriye’nin parçalanması, etnik ya da dini savaşların başlaması demektir. Rusya’nın Suriye deki üssünü kaybetmesi ile Orta Doğuda ki varlığının bitmesidir. Hizbullah’a maddi ve manevi desteğin kesilmesi ile İsrail’in Lübnan’ı işgali kolaylaşacaktır.
Bu coğrafya da İran, İsrail ile Suriye, Türkiye ile hizaya getirilmeye çalışılıyor. İki ülkeye de desteği veren Amerika olduğuna göre bizim İsrail ile olan gerginliğimiz sadece göstermeliğe dayalı. Amerika bu gün,           ne bizden nede İsrail den vazgeçebilir. Bu gerginlik ile Orta doğu halkı tarafından desteklenen Türkiye’nin alacağı tepkiler perdeleniyor.  

Her şey enerji kaynakları için mubah olan, sadece kendi halkını düşünen acımasız bir yayılma politikası.
Türkiye nereye sürükleniyor…

Türkan Kebeci
turkankebeci@gmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder