7 Nisan 2017 Cuma

Lider Aranıyor


Dün,  Haberde İstanbul’da Suriye’de ”kimyasal saldırı” suçlamasına Rusya’dan flaş yanıt’’ Başlıklı haberin girişinde bu senaryonun benzerini Dünya sahnesinde sahnelendiğine  değinmiştik. Hatırlarsanız ki Irak işgal edilirken de müdahale sebebi kimyasal silahların olmasıydı. İdbil’de yaşamını yitiren çoğunun kadın ve çocukların klor gazından zehirlendiği dünya basınında yer aldı.  Trump yaptığı açıklamalarda gerekenin yapılacağı açıklamasının üzerinden bir gün geçmeden ABD bu saldırıya karşılık olarak Suriye’nin Şayrat hava üssüne 59 Tomahawk füzeleriyle vurduğunu açıkladı. Tump’ın sözlü açıklaması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Teşekkür ederim ama lafta kalmasın. Eğer bu hakikaten icraat ortaya konulursa, biz de Türkiye olarak, bize ne düşüyorsa, biz bunu yapmaya hazırız. Biz bundan asla çekinmeyiz, kim olursa olsun çekinmeyiz’’ açıklaması basında yer aldı.
Rusya Dışişleri Bakanlığı, Suriye’deki ”kimyasal saldırı” suçlamasına yanıt vererek, Suriye’deki tüm kimyasal silahların 2014’te ABD yardımıyla ülkeden çıkartıldığını hatırlattı.
Sputnik’in haberine göre yapılan açıklamada bunun ABD’nin yardımıyla yapıldığına da dikkat çekildi.
Bu gelişmelerin ışığında madem Suriye’de kimyasal silahlar ABD’nin yardımıyla ülkeden çıkarıldıysa bu kimyasal silahları kim getirdi yada  bu kimyasal silahları kim verdi? Gerçekten bu silahlar mualiflerin miydi? Seçimlerde ABD askerinin Suriye’de işi ne, Suriye’den çıkacağız diyen müdahale olsa bile bunun için kongrenin onayı gerekli diyen Trump’a ne olduda bir anda karar değiştirerek 360 derece dönüş yaptı. Müdahale ile dengeler ABD nin lehinde, Rusya buna nasıl karşılık verecek? Türkiye müdahale konusunda  neden bu kadar ısrarlı?, Bu olaylar zaten planlanmıştı da o yüzden mi Fırat Kalkanı Operasyonu bir anda durduruldu? Halk oylaması sonunda yeni harekatlar olacak açıklamaları hükümet tarafından yapıldı, kastedilen harekat ABD’nin müdahalesine kara desteği mi?
Tüm bu soruların cevabını bulmak mümkün değil. Bir muammanın içinde yaşıyoruz. Önümüzde ki süreçte gelişmelerin neticesine göre sorulara cevap bulabileceğiz gibi. Fakat Irak müdahalesi ile benzerlik gösterdiği aşikar, müdahale sonucunda üçe parçalanmış bir Irak oluştu coğrafyada. Muhalif güçlerle yıkılamayan Suriye müdahale ile parçalanması hedeflendiği bariz bir şekilde ortada. Coğrafya’da üçe bölünecek Suriye’nin sancıları yaşanan.
Bu olayların neticesinde savaşın en karanlık yüzünü çocuklar ve kadınlar yaşayacak. Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ”Savaş zaruri ve hayati olmalıdır. Milletin hayatı bir tehlikeye maruz kalmadıkca savaş bir cinayettir.”
Evet, coğrafya’da yaşanan olaylar medeniyetlerin çatışması, mezhep çatışmaları ve etnik çatışmaların daha büyüğüne gebe. Buna zemin hazırlayan, destek veren tüm güçlerin hepsi cinayet işliyor, cinayete ortaklık ediyorlar.
Bu coğrafyada yaşayan çocukların hakkı gülmek. Çocukların yüzünü güldüren, coğrafyayı birleştiren lider aranıyor…
Türkân Kebeci Şahin
turkankebeci@gmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder