Yollara düştüğünüz olmuştur elbette.
Bazen kavuşmaya, hasreti, özlemi gidermeye bazende
kaçmak için yaşanılanlardan. Hasret ve özlemi yaşatan ayrılıklardan düşeriz uzun
ince yollara. Hele Anadolu’nun tozlu yolları insan kokar buram buram. Nasırlaşan ellerinin birinde bakraç diğer
elinde bebesi ya ağaç dallarını ya pamuk
saplarını yada hayvanlarına götürdüğü otun ağırlığından iki büklüm olmuş sırtında taşıyan kadınlarımıza o tozlu
yollarda kesin denk gelirsin.
Bu tozlu yolların kokusunu türkülerle aldım. İlkokul
bir ve ‘Elmayı top top yapalım, kızlara bahşiş atalım’ ardından 4. Sınıf ‘Bu
gün bize hoş geldiniz erenler’ kokuyu alsam da içime işleyişi Diyarbakır da
tandır ekmeği ile lisanını bilmediğim
dili konuşan insanların allı pullu kıyafetleri ile ilmek ilmek işlenmeye başlanmıştı. Beş yıl işlenen her ilmek ayrılık yollarına
düştüğümde bir bir söküldü.
Kısa bir yol olsa da ‘ Açtım ola şu Sivasın gülü yaprağı, çekti
bizi bu yerlerin suyu toprağı’ soğu vursa da çekilen yerdi aşıkların, Veysel’in
dünya gözü.
Bundan sonra Trakya yollarına düşme vakti gelmişti.
Bu yollar daha bir başkaydı ‘Beyası’ dile dolanan insanların, kızanların
diyarıydı.
Sonra çıkılan yollar kısaldı ta ki 1995 de ATV’de ‘Bam
Teli’ diye bir program aklımdan bir baksam
mı diye geçirdim. Sunucunun ‘Yollar uzun, gitme vakti’ sözü ile biten yollar
benim için yeniden başlamıştı.
Yollar dedim bazen insan kokusu değilde insanın kendisiyle de kesişiyor 2015 seçimleri Ankara hemen yan
koltuğumda Bam Teli ve benim sesi ile gittiğim uzun yolcu yanımda 10 dakika
sohbeti çıkılan yollar gibi insan kokuyordu. Aydın’dan efelerin diyarından aday
bana sordu nereden diye ‘İstanbul’ dedim gülümseyerek.
Arkadan ‘Hangi Bölge’ diye sordu. Birde bölgesi
vardı bu şehrin, ‘3. Bölge Tayfun bey’ işte o zaman o yollarına müptela olduğum
Anadolu’nun bir ili niye değil diye hayıflandım. Ayrılırken ‘Yolunuz açık olsun’
der demez ‘Yolumuz açık olsun’ dedi ve Eskiyen yüzünde yeni gülümsemesiyle vedalaştık.
Biz kaybettikten sonra hayatını öğreniriz
sevdiklerimizin bende bu gün öğrendim işte size 55 yıllık hayatından kısa bir
an; Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü'nden 1983 yılında mezun oluyor, siyasi görüşleri nedeniyle kaymakam
yapılmıyor ve bu süreçte kargoculuk, Ankara düğün salonlarında ve pavyonlarında
orkestra solistliği gibi birçok değişik işler yaptıktan sonra Milliyet
Gazetesi 'nde muhabir olarak başlıyor.
Yolun açık olsun,
gitme vaktin gelmiş demek ki.
Türkânca
Nur içinde yatsın.
YanıtlaSil