Terörün dini, dili, milliyeti, ırkı olmamalıdır. Acı
ve insan evrenseldir. O sebepten terör dünyanın neresin de olursa olsun kınanması gereken bir olgu olduğunu düşündüğüm
için hem ülkem de Sultanahmet’te hem de Paris’te ki terör saldırılarını kınıyorum.
Fakat silahın geri tepme etkisi olduğunu bilirsiniz.
İşte Batının kullandığı terör silahı geri tepti. Bu radikal İslam örgütleri
Amerika ve Avrupa desteklidir. Ülkelerin
iç işlerine karışma, hukuksuz müdahaleler, kendi çıkar ve menfaatleri için
terör örgütleri yaratmalar, dini değerlere alaycı yaklaşımlar fakat dinler
arası diyalog ile insanları kandırmalar.
Afganistan da yaratılan El-Kaide örgütü ve durumu
malum. Libya üçe bölünüyor. Irak bölündü. Suriye de demokrasi , daha fazla
özgürlük adı altın da çıkartılan iç savaş. Özgürlük adı verilen örgütün mali ve
silah kaynağı olan ülkeler malum. Mısır da diktatör bir yönetim var.
Afrika kurdurulan ve desteklenen mezhep
farklılıkları kullanılarak kurdurulan Boko, Haram gibi örgütler başta Amerika
olmak üzere arkasın dan gelen Fransa ve Almanya’nın milyon dolarca
destekleriyle yaratılan savaş ortamları, karışıklıklar bu bölgeler deki enerji kaynaklarını çok rahat kullanmalarını
sağladı. Bu coğrafya mezhep farklılığı ile bir bir parçalandı. Işid’ in yayılmasına ses çıkarılmadı ne zaman
Amerika’nın belirlediği görev alanını aştı o zaman sözde müdahale düzenlendi.
Merkel İşid ile savaşmaya giden PKK lılar için silah
yardımı yapılacağını açıklamıştı. Bu coğrafya da Sünni İslam devleti kurma politikaları üzerine kurulan ve
desteklenen Radikal İslam örgütler
batının amaçlarını yerine getirmektedir.
Fransa da yaşanan olayları ve bugün televizyonlardan
malum film gibi dünya basınına verildi ve bizlerde seyrettik. Fakat Nijerya da
öldürülen 2000 kişi için dünya sessiz.
Nijerya da olan olayların sebebi ise ABD petrol şirketi yerine Çin
şirketlerinin tercih edilmesin den beri olaylar başladı ve ayyuka çıktı. Fransa’nın
Nijerya başta olmak üzere, Libya, Somali, Sudan da yaptıkları ortadadır. Fransa çıkarları için karıştırdığı bu
bölgelerde yarattıkları terör örgütleri ile emellerine ulaşmıştır. Destekledikleri bu örgütlerin geri tepmesi elbette
olacaktır. Yani ne ABD nede Fransa
sütten çıkmış ak kaşık değiller. Can
yakanın canı yakılır. Fakat bu olayları silahın geri tepmesi olarak görsem de
şu soruları da sormadan edemiyorum.
Bu
olaylar acaba 11 Eylül gibi bir senaryo
olabilir. Bu olaylar bahane edilerek müdahale edilecek bir yer mi kaldı diye
sormadan edemiyorum.
Dünya
da yaratılan İslam fobisi nefrete mi
dönüştürülmeye mi çalışılıyor?
Ya
da malumunuz Suriye olayların da ÖSO ya destek verdiğimizden dolayı bu olaylar Türkiye ye mi sıçratılmaya
çalışılıyor?
Çin
ve Rusya’nın enerji kaynaklara ulaşmasını önlemek ve kurulan Şengay birliğini
bozmak ve İran hedef mi?
Sultanahmet
te ki saldırı ile bağlantısı var mı? Var ise olayların bağlantısı ne ölçüde
Türkiye ye sonuçlarını nasıl yansıtacaklar.
Amerika,
Almanya, İngiltere başta olmak üzere aynı anda batı ülkelerinde milyonlarca
insan toplanarak Fransız milli marşı söylenmesi ile Batı birleşiyor sinyalleri
mi verilmek istendi?
Bu
olaylardan sonra bizim basın da çıkan kişiler dinler arası diyalogdan
bahsediyorlar. Dinler arası diyalog olsaydı İslam aleminin peygamberine saygı
duyulurdu.
Terörün
her türlüsünü kınıyorum…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder