KASKETLİ ROMANTİK
Atilla İlhan, 15 Haziran 1925'te
Menemen'de doğmuştur. İlk ve orta eğitiminin büyük bir bölümünü İzmir ve
babasının işi dolayısıyla gittikleri farklı bölgelerde tamamlamıştır. İzmir
Atatürk Lisesi birinci sınıfındayken mektuplaştığı bir kıza yazdığı Nazım
Hikmet şiirleriyle yakalanmasıyla 1941 Şubat'ında, 16 yaşındayken tutuklanmış
ve okuldan uzaklaştırılmıştır. Üç hafta gözaltında kalmış ve iki ay hapiste
yatmıştır. Türkiye'nin hiçbir yerinde okuyamayacağına dair bir belge verilince,
eğitim hayatına ara vermek zorunda kalan yazarımız danıştay kararıyla, 1944
yılında okuma hakkını tekrar kazanmış ve İstanbul Işık lisesine yazılmıştır.
Lise son sınıftayken amcasının kendisinden habersiz katıldığı CHP Şiir
Armağanında Cebbaroğlu Mehemmed şiiriyle ikincilik ödülünü pek çok ünlü şairi
geride bırakarak almıştır. 1946'ta mezun oldu. İstanbul Hukuk Fakültesi'ne
kaydolmuş üniversite yaşamın da Yığın ve Gün gibi dergilerde ilk şiirleri
yayımlanmaya başlamış ve 1948'de ilk şiir kitabı Duvar'ı kendi imkânlarıyla yayınlamıştır.
1948
yılında, üniversite ikinci
sınıftayken Nâzım Hikmet'i kurtarma hareketine katılmak üzere ilk kez Paris'e gitmiş ve bu
harekette faal olarak yer almıştır. Fransız toplumu ve orada bulunduğu çevreye
ilişkin gözlemleri daha sonraki eserlerinde yer alan birçok karakter ve olaya
temel oluşturmuştur. Türkiye'ye geri dönüşünde başı sık sık polisle derde girmiş
bu sorgulamalarda ki yaşananları eserlerinde işlemiştir.
1951 yılında Gerçek gazetesinde bir yazısından dolayı soruşturmaya
uğrayınca Paris'e tekrar gitmiştir. Fransa'daki bu dönem, Attilâ İlhan'ın Fransızcayı ve Marksizmi öğrendiği yıllar olmuştur. 1950'li yılları İstanbul - İzmir - Paris üçgeni
içerisinde geçiren Attilâ İlhan, bu dönemde ismini yavaş yavaş Türkiye çapında
duyurmaya başlamıştır. Yurda döndükten sonra, Hukuk Fakültesi'ne devam etse de
son sınıfta gazeteciliğe başlamasıyla beraber öğrenimini yarıda bıraktı.
Sinemayla olan ilişkisi, yine bu dönemde, 1953'te Vatan gazetesinde sinema eleştirileri yazmasıyla başlamıştır.
Hazırlık
dönemi kitapların dan Sokaktaki Adam ve Zenciler Birbirine Benzemez'de yazarın Paris'te yaşadığı yıllara ait
deneyimlerinin ve gözlemlerinin karakterlere yansıdığı görülür.
Yazarın "olgunluk dönemi"
diye tanımlanabilecek edebiyat süreci Kurtlar Sofrası ile
başlar. Sokaktaki Adam'da ne istediğini değil, ne istemediğini bilen
biri anlatmıştır. Bıçağın Ucu,Sırtlan Payı, Yaraya Tuz Basmak, Dersaadet'te Sabah Ezanları, O Karanlıkta Biz, Allah'ın Süngüleri: Reis Paşa ve Gazi Paşabu seriyi oluşturan romanlardır. Her romanda yer
alan karakterler, Türkiye'nin tarihinde köşe başlarını oluşturmuş dönemlere
ayna tutan aydınlardır. Eselerin de tarihi olaylar, politik ve sosyal
dengelerle ele alınır. Eserlerinde toplumcu, gerçekçi bir bakış açısı sergiler.
Ve an gelir Ahmet İlhan ölür. 11
Ekim 2005'te İstanbul'daki evinde geçirdiği ikinci kalp krizi sonucu hayata
veda ettiğinde 80 yaşındaydı.
Televizyon da efsane haline gelen
Kartallar yüksek uçar, yarın artık bu gündür, baykuşların saltanatı en bilen
dizleridir.
Ahmet Kaya’nın diller den düşmeyen ‘O
mahur beste çalar biz müjganla biz ağlaşırız’ dizeleri de Atilla İlhanındır.
Evet, o mahur beste çalacak biz de
eşlik edeceğiz o mahur besteye, kasketli romantik..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder