Yenilenen
seçimlerin gösterdikleri ne bakılırsa AKP nin oy kaybı var. İki ili ve on iki beldeyi kaybetti.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesin de istenmeyen bir durum olduğu gibi
seçimlerin o kadar kolay olmayacağının da bir göstergesidir. AKP’nin % 51 oy alması gerekiyor. Bu oyu tek
başına alması mümkün görünmüyor. Yerel seçimler, genel seçim havasını ve kutuplaşmayı
beraberinde getirmişti. Cumhurbaşkanlığı
seçimi de aynı mantık ölçüsünde olacaktır. O zaman AKP meclis de ki partilerden birinin oyunu alması
gerekli. MHP ve CHP olmayacağına göre BDP yeni adıyla HDP olması kesin. Bu yargıya nereden vardık. Bunu da son
günlerde dağa kaçırılan çocukların annelerin yaptığı eylemler. PKK’nın uzun
zamanlardır dağ kadrosunu ikna edilen gönüllüler, mecburiyetten katılanlar ve
kaçırılan gençler oluşturmaktaydı. Bu
durum yıllardır bilinen gerçeklerdi. Bu
gün gündeme gelmesi sadece planlanmış bir oyun. Cumhurbaşkanlığı seçimi
öncesinde PKK ile görüşmelerden rahatsız olan kesimin oyunu alabilmek içindir.
BDP ile didişmelerin yegane sebebi de budur.
Anlamamız gereken tek şey bunun danışıklı dövüş olduğudur. Mit’in Oslo görüşmeleri ile her şey
ayarlandı uygulaması Cumhurbaşkanlığı seçimine bağlı. Onun için bu seçim hem AKP, hem PKK için çok
önemli.
Bunu rakamlarla
açıklamak gerekirse; 30 Mart 2014
seçimlerinde partilere göre oy dağılımı:
AKP: % 45.6, CHP: % 27.8, MHP:
%15.2, BDP: % 4.2, SP: %2, HDP: %1.9,
BBP: %1.1, Diğer partiler: % 2
Görüldüğü
gibi AKP, BDP ve HDP’ nin oy oranları toplamı % 51.7 eder ve seçilmek için
yeterlidir. Bu durumda CHP Ve MHP nin çıkaracağı ortak aday çok önemli. Bu iki
partinin oy oranı % 43 ve seçilmek için yeterli değildir. Belirlenen adayın SP
ve BBP oylarını ve diğer partilerin oy oranın en az % 1 ni alması gerekir. Geriye açık kalan %4 oy oranı da AKP
tabanından gelmesi gerekir. Yaşanan olaylardan AKP tabanında yaşanan bir
rahatsızlık var. Bu rahatsızlık iyi değerlendirildiği takdirde ortak adaya
kayması elzemdir. Ülkede yaşanan kutuplaşmanın sebebini onlarda çok iyi
bilmekteler. Ayrıca Başbakanın aday
olduğu takdirde partinin eski gücünü kaybedeceğini düşünen ve başbakan kalması
gerektiğini düşünen kitlede az değil. Onun için belirlenen adayın bu kitlelere
hitap etmesi gerekmektedir. Başbakanda bunu bildiği için satranç tahtasında
beklemededir.
Geri adım atma
olasılığı var mı? Bana göre var. Buda çıkarılacak ortak adayın yukarıdaki
belirlenen oy oranını almasına bağlı. Muhalefet böyle bir adayı çıkarmayı
başarabilirse Başbakan adaylığını açıklamayacak ve üçüncü kez seçilme
maddesinin tüzük değişikliğine gidecektir. Açıklanan adayın bu oyları alma
olasılığı düşük olursa Başbakan adaylığını açıklayacaktır.
Muhalefetin
bu konuda tüm önyargı ve çıkarlarını bir kenara bırakarak güçlü bir adayı öne
çıkarmaları gerekir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder