6 Haziran 2014 Cuma

SEÇİM ÖNCESİ SEÇİM SONRASI

Yenilenen seçimlerin gösterdikleri ne bakılırsa AKP nin oy kaybı var.  İki ili ve on iki beldeyi  kaybetti.  Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesin de istenmeyen bir durum olduğu gibi seçimlerin o kadar kolay olmayacağının da bir göstergesidir.  AKP’nin % 51 oy alması gerekiyor. Bu oyu tek başına alması mümkün görünmüyor. Yerel seçimler,  genel seçim havasını ve kutuplaşmayı beraberinde getirmişti.  Cumhurbaşkanlığı seçimi de aynı mantık ölçüsünde olacaktır. O zaman AKP  meclis de ki partilerden birinin oyunu alması gerekli. MHP ve CHP olmayacağına göre BDP yeni adıyla HDP olması kesin.  Bu yargıya nereden vardık. Bunu da son günlerde dağa kaçırılan çocukların annelerin yaptığı eylemler. PKK’nın uzun zamanlardır dağ kadrosunu ikna edilen gönüllüler, mecburiyetten katılanlar ve kaçırılan gençler oluşturmaktaydı.  Bu durum yıllardır bilinen gerçeklerdi.  Bu gün gündeme gelmesi sadece planlanmış bir oyun. Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde PKK ile görüşmelerden rahatsız olan kesimin oyunu alabilmek içindir. BDP ile didişmelerin yegane sebebi de budur.  Anlamamız gereken tek şey bunun danışıklı dövüş olduğudur.   Mit’in Oslo görüşmeleri ile her şey ayarlandı uygulaması Cumhurbaşkanlığı seçimine bağlı.  Onun için bu seçim hem AKP, hem PKK için çok önemli.

Bunu rakamlarla açıklamak gerekirse;  30 Mart 2014 seçimlerinde partilere göre oy dağılımı:  AKP:  % 45.6, CHP: % 27.8, MHP: %15.2,      BDP: % 4.2, SP: %2, HDP: %1.9, BBP: %1.1, Diğer partiler: % 2 
Görüldüğü gibi AKP, BDP ve HDP’ nin oy oranları toplamı % 51.7 eder ve seçilmek için yeterlidir. Bu durumda CHP Ve MHP nin çıkaracağı ortak aday çok önemli. Bu iki partinin oy oranı % 43 ve seçilmek için yeterli değildir. Belirlenen adayın SP ve BBP oylarını ve diğer partilerin oy oranın en az % 1 ni alması gerekir.  Geriye açık kalan %4 oy oranı da AKP tabanından gelmesi gerekir. Yaşanan olaylardan AKP tabanında yaşanan bir rahatsızlık var. Bu rahatsızlık iyi değerlendirildiği takdirde ortak adaya kayması elzemdir. Ülkede yaşanan kutuplaşmanın sebebini onlarda çok iyi bilmekteler.  Ayrıca Başbakanın aday olduğu takdirde partinin eski gücünü kaybedeceğini düşünen ve başbakan kalması gerektiğini düşünen kitlede az değil. Onun için belirlenen adayın bu kitlelere hitap etmesi gerekmektedir. Başbakanda bunu bildiği için satranç tahtasında beklemededir. 

Geri adım atma olasılığı var mı? Bana göre var. Buda çıkarılacak ortak adayın yukarıdaki belirlenen oy oranını almasına bağlı. Muhalefet böyle bir adayı çıkarmayı başarabilirse Başbakan adaylığını açıklamayacak ve üçüncü kez seçilme maddesinin tüzük değişikliğine gidecektir. Açıklanan adayın bu oyları alma olasılığı düşük olursa Başbakan adaylığını açıklayacaktır.
Muhalefetin bu konuda tüm önyargı ve çıkarlarını bir kenara bırakarak güçlü bir adayı öne çıkarmaları gerekir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder