26 Kasım 2013 Salı

LİDER ARANIYOR...

              Demokrasi rüzgarının estirildiği Ortadoğu da, mevsim hazana döndü. Arap baharı olarak adlandırılan demokrasi, özgürlük söylemleri  yerini belirsizliğe bıraktı.
Aslında bahar,  demokrasi adı altında güçlerin el değiştirmesiydi. Malum bu süreçte Türkiye’de yerini almaya çalıştı. Sıfır sorun politikası ile devreye girdi ve Mısır başta olmak üzere coğrafyanın sevilen lideri oldu.  Fakat uygulanan taraflı politika coğrafyayı Sünni  ve  Şii ayırımına sürükledi. Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye’nin oluşturduğu Sünni ittifakın karşısına Suriye, Irak ve İran’ın yer aldığı Şii ittifak oluştu.

Pe ki coğrafyada ne oluyor?
·         Amerika,  Kürt birliğin kurulması için desteklediği Barzani den desteğini çekmesi ile PYD’ye desteği arttırdı. PYD yi üç noktada kullanıma hazır tutmakta. Esad’a, El kaide ve Barzani’ye karşı kullanmak üzere desteklerini sürdürecek.
  • ·         Kurdurduğu El Kaide ile baş edemiyor dizginlemek için PYD ile karşı karşıya getirdi. Tamamen bitirmeyecek ileride kullanmak üzere pasif duruma çekmeye çalışıyor.
  • ·         Kürt liderliğine oynatılan Barzani’nin  yerine Apo devreye alındı. Son günlerde Ankara’yı ziyaretlerinin sıklığı bu endişenin sonucudur. Çünkü enerji birliği rahatsızlık vermektedir.
  • ·         Sünni ittifakın demokrasi getirme adı altında sınır kapılarımızdan geçirdiği Radikal İslamcı militanların din adı altında yaptıkları vahşetleri,   dünya basınına yansıması ve bu durumdan Başbakanın sorumlu tutulması.
  • ·         Amerika dahil tüm dünyanın Esad’ın kalmasını kabul etmesi.
  • ·         Mısır da Sisi’ nin desteklenmesi.
  • ·         Batının İran ile nükleer anlaşmayı imzalaması.
  • ·         Amerika’nın  2014 yılında Afganistan’dan çıkma hazırlıklarına başlaması.
  • ·         Mısır’dan Büyük elçimizin kovulması ve Başbakanın resimlerin yırtılması.
 Yukarıda kısaca değinilen gelişmeler  yeni dengelerin kurulduğunu göstermektedir. Coğrafya yeniden şekillendiriliyor. Bu gelişmelere bakarak nasıl şekilleneceğini kestirmek yanlış olur.  Fakat dört neticeyi kesinlikle söyleyebiliriz.
          1.         Artık coğrafyada ki gelişmeler de Türkiye devre dışı bırakılmakta. Bölgenin liderliğine oynama                      gibi bir durum söz konusu değil.
          2.      Yeni yapılanma İran, Suriye, Mısır dikkate alınarak oluşturulacak. İran bölgede söz sahibi                              konumuna gelebilir.
          3.      Bu durumdan en çok İsrail, Suudi Arabistan ve Katar rahatsız olacaktır.
          4.      Amerika’nın bölgede ki varlığı direk olmayacak. Çıkarlarını,  destek verdiği oluşumlarla                                 yönlendirecek.


Yine de bir tahminde bulunmak gerekirse;
 Sünni ittifak , Şii birliğine karşı İsrail ile ilişkilerini daha fazla kuvvetlendirecek.  Gelecek zaman Sünni ve Şii çatışmalarına sahne olabilir. Bu bölünmede Mısır ve Afganistan ve Mısır’ın   El kaide, Müslüman kardeşlerin uygulamalarından dolayı Sünni  ittifaka destek vereceğini düşünüyorum.
Gelişmelerin farkında olan Türkiye kendine yer bulabilmek için Kürtler ile işbirliğine girerek Coğrafyada gücünü devam ettirmeye çalışacaktır.
Kazanan İran, yüzyıllara dayanan devlet anlayışını duygularına kapılmadan diplomaside ki üstünlüğünü ispatladı. Bu üstünlük devam edecek. Kürtler konusun da yorum yapmak zor. Türkiye bölgede ki üç Kürt yapılanmasına eşit mesafe de durmamakta.
Şii oluşumunun ılımlı, birleştirici bir politika izleyip izlemeyeceği  bilinmediğinden, bölge patlamaya hazır bomba durumunda.

Nasıl olmalıydı derseniz?
Sıfır sorun politikası anlayışına dayanan politikamız coğrafyada ki tüm ülkelere eşit yaklaşarak sürmeliydi. Sünni ve Şii kutuplaştırmasını bölgede ki  parçalanmışlığı daha keskin hale getirdi. Türkiye den başka bu rolü üstlenecek hiçbir ülke yok.

Bölgenin bekası için tek ihtiyaç birleştirici bir lider..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder