Yaşadıklarımız ne acı değil mi, bir gidişat var fakat biz ne olacağını bırakın bilmeyi kestiremiyoruz bile. Bir yerlere doğru sürükleniyoruz, bakalım hangi limana yanaşacağız, korkarım bu liman Libya olacak gibi. Ne istiyoruz Libya dan? Anlaşılan sandıktan eskileri çıkarmaya niyetlendik. Bırakın kalsın bu eski , güzel, çok kıymetli kaftanlar ve tellerle işlenmiş fistanlarımız yerli yerinde, bizler bir diyet furyasına kapılıp gittiğimizden zayıfladık artık bu elbiseler bol gelir bizlere, taşıyamayız bu kıyafetleri .
O zamanların Libya’ sı, Mısır, Suriye kumaşların dan, ne güzel elbiseler dikmiştik. Hepsi aynıydı bir fark yoktu bizim için. Fakat işi bilen terzi , bu farklılıkları ölçüp, biçip üç tane kaftan dikiverdi. Bu kaftan medeniyetlerin beşiği denilen Avrupa yı her ziyarete gittiğinde ağalar gibi karşılandı, hatta güneş batmayan imparatorluğun en yoğun bölgesine onun için kıl çadırlar kuruldu. Bankaların da paralarını korudular. Terzi artık kıl çadırın gösterişiz halini beğenmediğinden 21 yy modasına uygun elbise yapmaya karar verince, işler karıştı. Çadırın temel direği, çevresindeki küçük direkleri, ipleri, üstünü örten kıl bezi ve yerdeki halıları hep küçümsediğinden gerekli önemi vermemişti onlara, kendisi olsa yeterdi. Terzinin teklifi diğerlerin işine gelince, temel direğe verdikleri desteği kestiler. Şimdi çadır yerlerde, terzi ise görevi bize devretmenin peşinde. Biz de bu görevi hakkıyla yerine getirmeye çalışıyoruz. Muhaliflere destek vermek için elimizden geleni yapıyoruz , tabi ki. Bizde temel direği düşünmüyoruz. Aslında bu onların kendi sökükleri bir şekilde söküklerini dikmeği öğrenmeleri gerekir. Temel direk halkının gelişmesi için çabalasaydı, demokrasiyi, özgürlüğü, refahı kendisi getirseydi, bir zümreyi değil, halkını geliştirebilseydi. Halkıyla bütünleşmeyen her güç bir gün biter. Ya halkın kendi idaresiyle yada halkı kullanarak bitirirler. Şimdi biz sandıktan çıkardığımız kaftan ve fistanlar ı yeniden dikmek için uğraşıyoruz. Milyon dolarlar yardım sözünü ve desteğimizi vermek için dışişleri bakanımızı gönderdik. Bu muhaliflerle bir olup temel direği sökmek için, aslında barış, demokrasi ödülünü almıştık, diktatörlükle yönetilen çadır ülkesinden. Fakat demokrasi , çadırı yerle bir etti. Şimdi demokrasi ve barış diyoruz, ödül alırken bilmiyorduk buraların baskı rejimiyle yönetildiğini. Biz fistan ölçüsü almayalı uzun zaman geçmişti. Bizler çevremizde eski Osmanlı ruhunu yeniden oluşturmak için dolaşırken, içimizi göremez olduk. Terzi kendi söküğünü dikemezmiş, bizim söküğümüzü dikmek için de birileri çıkacaktır. O zaman ne diyeceğiz, bu bizim söküğümüz size ne, keşke diyebilsek. Bizdeki sökük gittikçe büyüyor, yama yapmayı da unuttuk, işte gittikçe büyüyen sökükler;
Halk iradesi ile seçilen milletvekilleri meclise gelmiyorlar, chp tutuklu milletvekillerin serbest kalana kadar mecliste yemin etmeme kararı aldı. Kendilerine göre Diyarbakır da ikinci meclis kurdular, otorite içinde otorite oluşturmanın hazırlıkları bunlar. Seçim öncesi bu milletvekili aday adayların seçime girmesini yasaklamak istedi fakat devlet büyüklerin bir sözüyle, yanlış yaptım diyerek geri adım attı, şimdi aynı kurum, seçilen kişi için millet vekilliği yapamaz diyor, demokrasinin temeli olan millet idaresi yok sayılıyor. Millet iradesinin yok sayılmasıyla demokrasi tamtamlığı bizde de başlayacak bizim başkaları için dikmeye çalıştığımız fistanlardan, bindallı ölçüleri alacaklar.
Belki de seçim sonrasında böyle olması istendiğinden, seçim öncesi bu kişilerin millet vekili aday adaylığına izin verildi. Bdp kendisi için başka alternatifi kalmadığını mazeret göstererek hem ülke içinde hem de ülke dışında yaptıklarını meşrulaştırma yoluna gidecektir, silahlı eylemlerle kargaşa ortamı arttırılacaktır. Nasıl bir devlet anlayışına sahip olduk anlamak mümkün değil, Diyarbakır da kendi meclislerini kurmaktan bahsedilecek, kimse ses çıkarmayacak. Çünkü Fenerbahçe operasyonunun zamanlaması çok iyi oldu, halk artık Ergenekonları, balyozları önemsemiyor…
Chp bu eylemin sonucunu düşündü mü, sonuç ara seçim olursa geri adım atacak mı? Geri adım chp için hüsran olur. Sonucunu getirip ara seçimlere girmelidir. Ara seçimlere katılmamak hükümet ile Bdp ye yarayacak gibi görünüyor. Devletin başında kiler seçim öncesi söylediklerini seçim sonrasında da söylememeleri, topu ysk ya atmaları kaos ortamını artırdı. İstenilen kaos mu yaratmaktı, yine mağdurları oynamak için mi?
Diğer sökük, ekonomi , sinyal vermeye başladı bile, dünyanın 17. büyük ekonomisi nasıl toparlanacak, hadi hayırlısı… Zaten ekonomi kötüye gitmeye başlayınca yerli malı üretimi gündeme gelir, bütün yerli mallarımızı zarar etmese de ediyor söylemleriyle babalar gibi satarız, ekonomi kötüye gidince de yerli üretim isteriz, dedim ya yaşadıklarımız çok acı….
Bizler yeni kumaşlar dan, Osmanlı fistanı dikmek için uğraşırken, bir bakacağız ki canımız dan kopardıkları parçaya bindallıyı giydirivermişler. Bindallıyı giydikten sonra fistanı dikmişim ne kıymeti kalır. Tuttuğumuz makas bizim elimiz de olmadıktan sonra sandığı açmanın anlamı yok.
Atalarımız ne güzel söylemiş‘ Terzi kendi söküğünü dikemez’..
Türkan Kebeci
turkankebeci@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder