17 Haziran 2017 Cumartesi

KORKMA? CANAVAR YEMEZ


Korkmak insani duygu. Ruh halimize bağlı olarak zaman gelir yerli yersiz korkuları oluştururuz. Yükseklik korkusu, karanlık korkusu, kapalı alan korkusu, hayvan korkusu, ölüm korkusu, yalnızlık korkusu, aldatılma korkusu gibi gibi gider korkular. Yaşanılan tüm korkular bireysel yaşanmışlıkların etkisi ile ortaya çıkan psikolojik durumların fizyolojik yansımaları ile yaşam alanlarımızı daraltarak ilişkilerimizi çekilmez kılarız.  Tür Dil Kurumu korkuyu; Bir tehlike veya tehlike düşüncesi karşısında duyulan kaygı, üzüntü olarak tarif ediyor.
Peki bireysel korkularımız ne zaman başlar? Çocukluk dönemlerimizde ilk temelleri atılır, bir çok anne babaya göre eğitimin ve yönetmenin bir çeşidi olarak görülür. Örneğin; yemeğini yemezsen arkandan kovalar, rüyana girer, canavarlar gelir, doktor amca iğne yapar. Uyumazsan seni çingeneler alır, bak köpekleri çağırırım gibi söylemler ile ilk temelleri atılır. Ölürüm beni göremezsin, seni hırsızlar alır, babana söylerim… Büyüdükçe bu korkulara uçak, ölüm, kaybetme, sözlü, sınav korkuları eklenir. İleri ki dönemlerde  aşk korkusu, iş korkusu ve gelecek korkusu eklenir de eklenir. Zaman içinde bu korkular yenilmez ise her şeyden tırsarız.
Buraya kadar olan tüm korkular bireyseldir ve psikolojik destek alınarak yenilebilir. Yada çocukluktan atılan bu korkulara neden olan anne, babalara veya adaylarına bu konuda eğitimek gerekir.  Bu korkulardan başak bir korku var ki işte o korku nasıl yenilir inanın bana bilmiyorum.
Şimdi diyorsunuz bu nedir? Devletin halk korkusudur. Koskoca devlet halkından korkar mı? Korkar hemde bal gibi korkar. Devletin korkuları…
Toplanma korkusu, türkü korkusu, yürüyüş korkusu, ıslık korkusu, kitap korkusu, açık alan korkusu, marş korkusu, karanlık ve insan korkusu.
İşte size örnek; Ankara valiliği hava kararmaya başladığı andan itibaren sesli türkü söyleme yasağı ve eylem yasağı getirdi. İçimden ıslık çalıp sesli sesli türkü söylemek geliyor mesela Selanik türküsü ne güzel gider ‘Çalın Davulları Çaydan aşağı’ve ‘Benden selam olsun Bolu bey’ine’. Allah’dan İstanbul’da yaşıyorum. Ankara’da yaşasam sesli söyleyemezdim. Türkü de sessiz söylenmez ki birde ‘Lorke’ çalarsa…
Devlet bir dönemde kitap toplamıştı. Korkudan  az mı kitaplar yakılmadı bu ülkede. Korku imparatorluğu kurulmaya çalışılıyor. Ağzımızı açmaya, iki satır yazmaya korkar olduk.
Beyler, korkunun ecele faydası yok.
Bizler türküde söyleriz, halayda çekeriz.
Türkân Kebeci Şahin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder