7 Şubat 2012 Salı

Arap Baharı


Ortadoğu kaynamaya devam ediyor, fakat son demleri geldi. Arap baharı olarak adlandırılan bu demokrasi anlayışının sonuçlarını hepimiz görmekteyiz. Bu bahar,  ne Libya'ya nede Mısır'a huzur getirdi. Mısır’da  hala askeri yönetim hakim. Demokrasi borazanlığını yapanlardan nedense ses yok.  Her iki ülke zemheriyi yaşıyor. Bahar sırası Suriye’de. 

Rusya ve Çin’in vetosu sonucunda  Birleşmiş milletler müdahale edemiyor. Fakat baharı,  Suriye de yaşamak zorunda. Daha doğrusu  ABD,  İngiltere, Fransa, Almanya  baharı yaşatmak için can atmaktalar. Artık sabırları kalmadı. Bu işin bir an once yapılması gerekli, süre uzadıkça ekonomik krizden çıkmaları mümkün  görünmemektedir.
O zaman birileri bu işi emperyal güçlerin adına yapmalı. Hükümet,  Esad yönetimine çıkışlarının dozunu iyice arttırdı. Birleşmiş milletlerini açıkca suçlamakta, gerekirse Suriye halkına insani yardım için müdahale edebileceğini de  açıkca dile getirmektedir.

Neden müdahale etmemiz istenmekte;
*Suriyenin parçalanması ile, İrana müdahale kolaylaşacak.
*Suriye’ de bulunan kürt bölgesi ile Irak kürt bölgesi birleştirilerek, hamisi olarak  bizi bırakacaklar. Düşledikleri büyük Kürdüstan hayallerini gerçekleştirme emelleri. Bunun sonucu yine bize dokunacaktır.
* İsrailin, sahip olmak istedikleri Kenan diyarı hayalleri.
* Enerji kaynaklarını ve su kaynaklarını istedikleri gibi yönetecekler.
*Geleceğin gücü olacak Çin ve Rusya nın önü kesilmiş olacak.
Türkiye müdahale kararını nasıl alacak.
Hükümet, müdahale kararını alabilmek için meclisin onayına gitmek durumunda, mecliste tüm muhalefet partileri bir araya gelerek bu müdahale kararına hayır demeli, hatta, duyarlı Akp milletvekillerinden bile hayır kullanmasını beklemekteyim. Örneğini 2002 yılında yaşadık. Şimdi de yaşayabiliriz neden olmasın.
Görünür de ordu müdahaleye ılımlı bakmamakta. Ordu nasıl ikna edilecek. İkna edilebilmesi için yeni tutuklamalar mı gelecek.

Ne olursa olsun Türkiye müdahale etmemelidir. Yeni Osmanlı kavramını bize giydirmeye çalışıyorlar. Geçmişin hayaline kapılarak askerimizi, halkımızı bataklığa sürüklemeyelim. Hayaller uğruna Arap çöllerinde, Sarıkamışlar da kaybetiğimiz askerlerimizi unutmayalım.

Küresel sermaye için önemli olan kaynakları kullanmaktır. Halkın, demokrasi, krallık, totoliter yada şeriat la yönetilmesi hiç önemli değildir. Yeterki ona hizmet edilsin…

Türkan Kebeci

  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder