12 Şubat 2014 Çarşamba

BAŞLIKSIZ


                Bu yolun sonu karanlık. Karanlıkları aydınlığa çıkarmanın her zaman bir yolu vardır. Sadece bir parça düşünmek gerekir. Halkı oluşturan bireylerin çıkar ve menfaatlerini bir köşeye bırakarak kim olduklarını,  nereden geldiklerini ve nereye gittiklerini düşünmeleri gerekir.  Sadece bir parça düşünce diyorum. Düşünelim on iki yıldır verilen sözleri, uygulamaları, şu anda olanları ve olacakları. En önemlisi çocuklarımızdan aldığımız emanete zarar vermeden teslim edebilecek miyiz?
Rakamsal değerleri vererek olayları bilimsel bir noktaya getirmek istemiyorum. Sadece birkaç olayı sıraladıktan sonra yorumu ve düşünmeyi size bırakacağım.

1.      Özellikle Urfa dahil olmak üzere Güneydoğu bölgesinde yabancılara toprak satışında artış var.
2.      Hatay da yabancılara toprak satışı % 40-50’lere ulaştı.
3.      Her il için yabancılara toprak satışı %10 iken, ülke geneli olarak değiştirildi.
4.      Kıbrıs da oynan oyunlar hat safhaya ulaştı. İki millet kavramı kaldırılarak, azınlık Türk kavramı getirilmekte. Hükümet tarafından işgalci olarak gösterilen Türk askeri çekiliyor. Yani garantörlük haklarından vazgeçiyor. İngiliz ve Amerikan üsleri kalıyor. Hatay Rumlara sorgusuz bir şekilde teslim edildi. Liman ve hava alanları Rumların kullanımına açıldı. Akdeniz de petrol ve doğal gaz aranmasına devam ediliyor.,
5.      Ekonomi alarm vermekte,  üretim tamamen bitirilerek ithalat ta ki hızlı artış.
6.      Dolarda ki yükseliş ve ekonomi notunun düşürülmesi.
7.      BDP eş başkanı Demirtaş istenilen uzlaşma olmaz ise pkk’nın sınır dışında beklediğini çatışmaya hazır olduğunu her fırsatta vurguluyor.

İşte size rakamsız örnekler. Bu olaylara bakarak her şeyin yolunda gittiğini söyleyebilir misiniz?  Unutmayın hırsızlıklara hiç değinmedim. Bilirim ki haksız elde edilen kazancın dinimizde yeri yoktur.
14 Şubatları, modayı, güncel filmleri ya da sıradan ilişkilerinizi, eşinizi dostunuzu çekiştirmeyi bir köşeye bırakın lütfen. Basitçe bilimsellikten uzak olarak yazmaya çalıştığım şu maddeler bile düşünmeniz için yeterli değil mi?

Aklıma gelmişken şunu da bahsetmeden geçemeyeceğim. Zaten son zamanlarda Dış işleri bakanımız sürekli Osmanlı oğulları ile bir araya gelmesi beni huylandırmıştı. Ne zaman bunun altından bir çapan oğlu çıkacak diye beklemekteydim. Öylede oldu. Milliyette yayınlanan habere göre Abdülhamit varisleri İstanbul’un bir bölümünü istemekteler. Ortada Dışişleri başkanı ile fotoğrafları sırıtarak poz veriyorlar.

Soruyorum ey halkım, emanet aldığınız toprakları çocuklarınıza bırakabilecek misiniz? Bırakabileceğinizi düşünüyorsanız oyalanın güncel olaylarla. Umarım siz haklı çıkarsınız. Ben hüsrana uğramaya razıyım.

Düşündükten sonra beni yargıla, haksız bulursan ona da  eyvallah derim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder